31 Ocak 2013 Perşembe

The Notebook

"Öyle özel biri değilim; bu kuşkusuz. Ben sıradan düşünceleri olan sıradan bir adamım ve sıradan bir yaşantım oldu. Adıma dikilmiş anıtlar yok; ismim de kısa sürede unutulacak. Ama, ben birini sevdim, hem de bütün kalbimle. Bu da benim için her zaman yeterli oldu." Şimdiye kadar okumuş olduğunuz en etkileyici aşk öyküsü bu satırlarla başlıyor.


Filmi de çekilmiş bir kitabın arka kapağı bu. Zamanında bunları okuyup çok geyik bulmuştum. Birini tüm kalbiyle sevip, karşılığında da sevilip bu duruma da ömür boyu şükredecek hale geldim artık ben de. Çünkü hemen hemen her sevdiğinde hep kullanılmış bir adamdım ben. Zaaflarına defalarca kez basılmış bir adam. En yüzeysel tanımıyla değer verip de karşılığını aldığım çok az oldu. Değerden fazlasını da verdim çoğu zaman. Aşk dediğin laftı çünkü.

İşte bu kitabın filmini de sevgimin karşılığını aldığım biriyle seyredeceğim inşallah. Aşkı laf olarak öğrendiğim zamanları unutarak. Romantik filmleri sevmem hatta gördüğümde kanal değiştirecek kadar sevmem. Ama bu filmi onunla izlerim. İzlenecekler listesine ekledim.

Hiç yorum yok: