Küfür içerir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Küfür içerir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Haziran 2013 Cuma

Laleler

Bir Galatasaray taraftarı olarak çok büyük bir gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim:

"Çok şükür ki bu gözler Türk futbol tarihinde Süleyman Seba gibi bir adamı görmüş bulunuyor."

Benim görüp görebildiğim spor camiasındaki en efendi, en adam, taşakları yere değecek kadar ağırlığı olan kişidir kendisi, ve yine şükür edilecek bir durumdur ki bugün internette gördüğüm olayda söylenmesi gerekeni binbeş yüz yıl önceden söylemiştir. Çok sağol taşakları yere değen adam. Ağzı bir tuhaf kokanlara ders olmaz elbet ama, varlığın yetiyor aslan başkanım be.

13 Haziran 2013 Perşembe

Hüsoş

Önümüzdeki onlarca yıl boyunca gelmeyecek kalitede bir atlet, bu kadar meşhur bir sporcu olup; böylesi küçük görünen bir olayda böyle hoş bir davranış göstermek çogzel. Usain Bolt değil de Hüseyin Bolt idi zaten adı benim için. Bir de şu görevli çocuğu bu kadar mutlu ettiğini görünce iyice sevdim ipnetoru. Televizyonda iki görününce yürüyüşü bile değişen yarak kafalılara gelsin.

10 Haziran 2013 Pazartesi

Sığır


Bu aralar bu kalıba benzer bir çok cümle kurulabilir. Feys'te dibine kadar yobaz olup da bu hissiyatını bastırmaya gayret ederek hem başbakana hem Gezi Parkı'ndaki insanlara kızıyormuş edasıyla konuşan, ama nedense üslup olarak "başbakanın yaptığı da yanlış ama direnişçilerin de hepsi orospu çocuğu" tarzında cümleler kullanarak, dengeli gittiğini sanan yarrak kafalı insanlara da şu çok kibar kalan cümle gelsin:
İki haftadır olayları izliyorum, ilk defa yorum yapabilen sığır gördüm amk.

2 Ocak 2013 Çarşamba

Yasaklı Kitap

Şu linkten görebileceğiniz, Şeker Portakalı kitabının müstehcen bulunarak yasaklanması ile ilgili bir araba dolusu şey yazacaktım. Ama adaşım güzide kardeşim sevgili Kamil Demli bu konuda hislerime tercüman olmuş. Aynen kopi peyst yapıyorum.

"Şeker portakalı" kitabını okuduğumda vücudumun 3/4'ü su değil, testosterondu. Hangi ergenin değildi ki zaten. Ama ona rağmen ben o kitaptan "müstehcenlik" çıkarmadım. Şu an bile hatırladığım "biri , hele bir işçi ölmüşse naaşı geçerken şapka takmamalısın" cümlesini çıkardım. Adam , yokluğun sefaletin içinde ölmüş ve yaşıtım kitap kahramanı çocuklar da böyle bir ders almışlardı.

Şimdi, şu halde, ulan siz nasıl sapık adamlarsınız da benim libido bombası halimle çıkaramadığım (ki şirineyi bile baya baya taş bulduğum bir dönem vardır) cinselliği bu kitaptan çıkarabildiniz ? Demek ki "talim terbiye" kurulunda da birbirinizi falan kırbaçlıyorsunuz, kahvaltıda krem çikolata görünce erekte oluyorsunuz falan... 

Peki dayı , zaten siz kazandınız bu yüzden ideolojik falan bir sorum yok da, siz *ikinize giden bu gücü nereden sağlıyorsunuz ? Valla ben de böyle olmak istiyorum, hapı falan varsa hani...

20 Aralık 2012 Perşembe

Onitsuka Tiger

Geçen cuma günü, cumaları sivil giyinme günü olan bir müşterimizin ofisine gittik. Konu kıyafetlerden açıldı ve kot altına lastik tabanlı siyah bir deri ayakkabı giymiş olan şişmanca bir arkadaşımız konuştuğumuz konuyla alakalı olarak, "Ben sadece Onitsuka Tiger'ları değil genel olarak spor ayakkabı giymeyi sevmiyorum, kotun altına yakıştıramıyorum."

Ulan hayvan, otura otura 180 kilo olmuşsun, ayaklar olmuş balina, sana tabii yakışmaz, hır kafalı. Kan gurubu çikolata eraş pozitif olan devgöt seni.

29 Kasım 2012 Perşembe

Ayar manyağı


On numara bir ayar örneği. Aklımda kaldığı kadarıyla özetliyorum şıpoylır olabilir, ona göre okuyunuz.

İspanyol eleman telsizden "yönünüzü 15 derece değiştirmenizi öneriyorum" diyor. Amarikalı aynısını ona öneriyor. İspanyol tekrar ediyor, Amerikalı sen değiştireceksin diyor. İspanyol değiştimeniz lazım diyor ve "Bu donanmanın komutanı general Maykıl Sikkofiyıld konuşuyor. Biz bir uçak gemisi, 10 fırkateyn, işte bilmemkaç bilmemne gemisi filan beş bin kişiyiz. Irak'a gidiyoruz. Sen 15 derece döneceksin." cevabını alıyor. Bunun üzerine de gerçekten de bu küfürlü ifadeleri içeren "Biz iki kişiyiz, bir köpeğimiz, iki biramız ve şu an uyumakta olan bir kuşumuz var. Deniz fenerinden size sesleniyoruz. S.ktiğimiz gemilerinizi 15 derece çevirmezseniz ebenizin .mını görürsünüz" diyor. Amerikalı arkadaşımızdan gelen cevap kısa ve net: "Tamam teşekkürler."

19 Kasım 2012 Pazartesi

Yüzük

Şimdi sevgili dostlar. Herkesin kendisine baktığını sanan ve bu yüzden zırt pırt yüzük gösterme çabasına girişen tamamen mal ötesi bir kezban topluluğu var. Bunlar böyle yüzük göstericem diye alın-burun kaşımaktan pişik olmuşlar artık. Sürat de bir felaket yani, sen (yani ben) daha yeni metrobüsten inmiş, acaba bütün organların yerinde mi diye mal mal etrafına bakınırken, yerinden çıkmış olan kolunu takmaya çalışıp, çantanı toparlayıp, "götümü hangi durakta düşürdüm acaba" diye düşünürken; gözünün ucunun bu kezbana değmesiyle yüzüklü elin alına gitmesi maksimum 0.4 saniye. Maksimum diyorum ulan ahali, bunun bir de minimumu var.

Sevgili yüzüksever kezban gurubu olan ablalarımız, yengelerimiz ve dünya ahiret bacılarımız. Ben ve benim gibi bir sürü adama artistlik yapıyorsunuz. Buradan sizlere seslenmek ve bilgilendirmek isterim ki:
"Siz bizim (afedersin de) skimizde değilsiniz. Lütfen insanlara sapık muamelesi yapmayınız artık. Eşiniz veya sevgiliniz kimse ona yoğunlaşınız. Sizin gibi bir kezban o güzel kardeşimiz gibi bir adamı bir daha (afedersin) nah bulur. Kocaciyim yolda millet bena bahiyür diyerekten enişteleri üzmeyiniz."

Börgır


Geçen Zurger Kink'te oturup efendi bir şekilde yemeğimi yiyip bir yandan da tabletten güncel dizim Sons of Anarchy'ye bakarken, bayanın kapalı olduğu bir çift girmişler ve adam kasalara bayan da masalara yönelirken şöyle birşey oldu. Kadın benim yanımda boş olan 6 kişilik masaya çantasını koydu. Bu arada kasaya varmak üzere olan adam karısına, -çok afedersiniz ama kendisini masadan masaya sikme ihtimalim olduğunu düşündüğünden sanırım- arada bir boş masa bırakacak şekilde bir yandaki iki kişilik masaya geçmesini söyledi. Bunun mantığını çözebilmiş değilim. Kız arkadaşıma sulanan bir sikkoyu sağlam dövmüşlüğüm var zamanında, ya da art niyetini gördüğüm adamları sert bir şekilde uyarmışlığım var. Da. Sen benden ne gördün gerizekalı yibina. Kendin bütün bayanlara o gözle bakıyorsun demekki her erkekten de o potansiyeli bekliyorsun. Hadi bu kadar manyaksın, eşine de mi güvenmiyorsun?

Neyse işte arkadaşlar, kıskanç koca menüleri beklerken de 4-5 tane 20-25 yaş arası eleman geldi, birisi kasaya gidip diğerleri yengeyle aramızdaki masaya oturdu. Bizim sikko sinir krizlerine girmiştir artık kasada. Beter olsun götella.

17 Ekim 2012 Çarşamba

Dedikodu

Daha önce bloga yazdığım bir yazıda şirketteki dedikoducu bir yavşağa nasıl çaktığımdan bahsetmiştim. Gün geçmiyor ki insanlar yeni yeni orospu çocukluklarına girişmesin. Hoş geçen seferki gibi çakmadım, bu sefer bu arkadaş işinden oldu benim sayemde. Ekmeğine mani mi oldum, hayır. Böyle şerefsizliklerle kazanılan ekmeğe başka bir sıfat bulmak gerekir kanaatindeyim.

Çevresindeki herkes hakkında, istisnasız her şeyi söyleyebilmeyi kendinde hak gören; Bağcılar hattında çalışan bir minibüs şoförünün yıllar önce ağzımı açık bırakan "annesinin doğurmadığı sıçtığı insan" betimlemesini üzerine cuk oturacak şekilde giyen; 3-4 kişilik ortamda da 500 kişilik şirkette de bu huyunu bırakamayan; şerefsiz, adi ve bir o kadar da kancık insanlar.

Dedikodu yapmayı yaşam biçimi haline getirmiş olan siz sevgili orospu çocukları. Sizin geçmişinizi ayrı s.keyim, size inanıp sizi dinleyen malların beyinlerini de ayrı s.keyim.

23 Ağustos 2012 Perşembe

Bebek

İster terör deyin, ister savaş deyin, isterseniz hırrım deyin. Hangi maksatla olursa olsun bir yaşında bebeğin ölümüne sebep olan adamın ta aemına koyim ben. PKK'cıysa onun kuracağı devleti sikeyim, savaşta olduğunu düşünen bir askerse yaptığı savaşı, başka bir hırrımsa ortaya koymaya çalıştığı tepkiyi skeyim. Şerefsiz, haysiyetsiz köpekler. 

Allahım yarabbim aklım almıyor yeminle. Benim de yeğenlerim var benzetme kurması bile adamın ciğerini eritiyor. Bir yaş nedir ya, bir yaş lan, bir yaş. Kaç gün yaşadı, kaç tane nefes aldı, kaç kere güldü lan bu bebek. Daha anne baba dememişti lan belki de. Allah binbir türlü belanızı versin, çok içimden gelerek söylüyorum ki Allah belanızı versin.

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Hassiktir

"Suskunluğum asaletimdendir! Her lafa verilecek bir cevabım vardır aslında... Ama bir lafa bakarım laf mı diye bir de söyleyene bakarım adam mı diye!"

Sonuna bir de "Çorum'dan sevgilerle" ekleyin bari. Çok afedersin de bir sikim olmadan feys meys ortamlarında doğrudan bu cümleyi paylaşan kezbanlar var. Özellikle bayanlar çok paylaşıyor sanki. Suskunluğu asaletindenmiş, bu susmuş halin mi ablacım? Suskunluğun asaletindense o koca götün de ataletinden dolayı oluştu sanırım.

Bir de Mevlana ve Ömer Hayyam tarafından söylendiği dolanıyor net ortamlarında. Hangisinin söylediği konusunda kezbanlar kurulunun verdiği bir karar yok. Ama ikisinin de ne tarzına ne hayat anlayışına uyuyor. İkisinin de değildir bence. Bir de böyle mal gibi birbirlerine girenler var, benim lafımı bana satma diye. Böyle her harfine basa basa, dolu dolu bir Hasssiktir çekiyorum kendilerine.

Samimiyet

Kimi arkadaşlarım var, daha doğrusu kağıt üzerinde arkadaş olduğumuz yavşaklar bunlar. Bunlar kağıt üstünde benim arkadaşım, samimiyiz filan. ben bunların yanında rahat davranıyorum, bunlar benim yanımda rahat davranıyorlar filan. Ama artık foyalarını çözdüm hoşafların. Her hangi bir konu hakkında yaptığımız konuşma ilerlerken ben biraz özel birşeyler anlatmaya başlayınca gözü parlıyor bu orospu çocuklarının. Bir şeye sinirlenmiş görünüyorum, güya beni sakinleştiriyor ama "komşu komşunun tavuğunu ıslık çalarak ararmış" atasözünü doğrular bir şekilde dinliyor yavşak.

Burdan hepinize sesleniyorum canlarım: Sizin ben samimiyetinizi skeyim.

11 Ağustos 2012 Cumartesi

Metrobüs Sikkoları

Geçen akşam saat 10 sularında Kadıköy'den bir bayanla metrobüse bindik. Aracın ikinci kapısından girdik ve oradaki ayakta durulan büyük boşlukta üç kişiydik. Bu bayanın önünde bir yaşından küçük bir bebek vardı bu asılı tutan aparatla kadınceyizin göğsüne kafasını yaslamış duruyordu yavrucak. Kadının elinde ise bebek çantası vardı, hani bez mez mama bulundurulan. Araç hareket ederken, biz da ayakta konuşlandık boş yerlere.

Gelgelelim sonradan saydığım üzere tam 13 tane kalıbını siktiğimin şerefsizi kah camdan dağlara taşlara bakarak, kah önüne bakarak, kah kendi arasında muhabbet ederek bu kadına yer vermediler. Bir ara bir yer boşaldı ve 2 metrekare sırtı olan hayvan oğlu hayvanın biri deparla gidip oturdu. Gözlerinin içine bakıyorum ibnelerin, biri de üstüne alınmıyor.

Velhasılı kelam, o bayan tam 19 dakikalık bir metrobüs yolculuğu yaptı o haliyle. Bu saydığım 13+1 götveren dallama ise erkek diye dolanıyorlar ortada. Tek tek hepinize en güçlü fakyu dileklerimi iletiyorum götellalar sizi, insanlıktan çıkmış yavşak kansızlar. O rahatını bozmadığınız kötünüze kazık girsin inşallah.

(Not: O kadar küfüre rağmen hala rahatlamadım.)

7 Ağustos 2012 Salı

Küfür içerir - 348

Bir çıktığı, iki tane de eski kırığından beklentisi olan, bunlardan ikisine aynı anda aşık olup, üçüncüsünü eküri olarak cebinde tutmaya çalışan; tüm bunların yanında kendisine ilgisi olmayan dördüncüyü kaptırınca çıldıran insan. Daha doğrusu çıldıran orospu ve bir o kadar da kaltak insan. Anladım, ruhunda bir esneklik var senin. Kafam almıyor ama yine de siktir git ebenin eamına birşey demiyorum.

Ama hırsından mıdır, başka sebepten midir bilmem; "Ben iyi bir insan olduğum için mi bunlar başıma geliyor" cümlesini nasıl kurabiliyorsun lan sen? Sen misin iyi? Yarak kafalı. Sen misin lan iyi? Allahın motoru seni. Bir de gözler kapalı, surat böyle başka bir yere dönük filan. Tipini siktiğim yavşağı seni. İş arkadaşım olmasan gömücem suratının ortasına bir tane soba borusu kollarımla o olacak. Götella seni, gayello. Doğuş reisin küfürlü ropörtajında söylediği bir kaç cümle seni hatırlatıyor biraz. Tek fark sen sevdirmeye değil acındırmaya çalışıyorsun kendini. Sana gelsin balım, iş arkadaşımsın ama senin departmanınla ilişkimi iyi ayarlarsam iş için bile muhatap olmayacağım seninle. Sikko ibneye bak, tavan yaptırdı sinirime ya.

4 Ağustos 2012 Cumartesi

Şovşenk


Filmin asıl adı "Shawshank Redemption" yani Türkçe anlamıyla Shawshank Kurtuluşu gibi birşey olmasına rağmen ülkemizdeki adı "Esaretin Bedeli" olmuş olan bu güzide filmi dün gece bir kez daha seyretmiş bulunuyorum.

Bu film başrolündeki Tim Robbins'in inanılmaz mal oyunculuğuna rağmen imdb web sitesinde hala bir numarada duruyor. Ayrıca özellikle müdür Norton karakteri ve yanında çavuş Hadley karakterleri. Zaman zaman mahkumlarla güzel muhabbet etmiş olsanız da ikiniz de ipnenin önde gidenisiniz oğlum. Doğuş reisin mükkemmel bir tespitinde bahsettiği gibi "Bunların alayını sikiceksin, müdürü de sikiceksin, onu da sikiceksin hepsini sikiceksin"

8 Haziran 2012 Cuma

Feysçi

İş yerinde sabahtan akşama kadar yalandan bir excel dosyası açıp, ardından bir internet penceresi açıp küçülten, http yerine https yazarak feysbuk'a giren ve akşama kadar feysbukta çetleşen - kariyer sitelerinde iş arayan, yeryüzünde gördüğüm en karaktersiz insan. İstediğin boku yiyebilirdin, hiç sorun değil. Bilgi işlem benim işim olmasına rağmen ve şirketten benden beklenen bir iş olmasına rağmen "bilgi işlemcinin fark etmesi ve rapor etmesi gereken hatanı" rapor etmezdim.

Ama sen ey karaktersiz insan, sana sormam gerek, kafama takılan bir soru var. Sen ey yavşak oğlu yavşak, toplantıya çağrılmadığın sürece şirkete dair hiçbirşey yapmayan kaypak ipne, nasıl olur da utanmadan feysine ileti olarak "Bütün insanlar böyledir, iş taşın altına elini koymaya gelince kaçacak yer bulurlar" gibi bir vik vik yazarsın. Kendini neye inandırıyorsun götella, sığırın önde gideni seni. Hedef aldığın kişilerden değilim ben, ama onlara haksızlık ettiğini de çok net gördüm-görüyorum da. Kusura bakma bu şirketten gitmene bir vesile de ben olacağım ama hakettiğin ne yazık ki bu bayan sikko. Şimdi siktir git gözümün önünden.

6 Haziran 2012 Çarşamba

Yalaka

Bir müşterimizin binasında üretimin olmadığı yönetim ve idari kadronun çalıştığı katta bankolar var birsürü, bankoların kenarında da odalar var ve bir koridor boyunca tamamen müdürlerin odaları var. İşte bu şirkette bir eleman var. Meşhur. Yumurtlama uzmanı, yavşağın önde gideni. Yönetim üyelerinin odalarına dalıyor sık sık. Adamları tek yakaladı mı anında zıplıyor, yanlarına gidip başlıyor yumurtlamaya. Millet bunun odada müdürlerden birini tek yakaladığını görünce başlıyor manidar bir şekilde gülmeye. Göt öpmeye devam koçum, aynen devam. Mutlaka bir yerlere geleceksin böyle giderek. Ama yakın durma çünkü ağzında kokusu kalmış, ağzın bok kokuyor.

30 Mayıs 2012 Çarşamba

Şut

Herkesin dilinde aynı laflar: "O kadar maaş alıp niye işini yapmıyorsun? Seni kovmayacaklardı da beni mi kovacaklardı. Tabisiki de seni kovacaklarıdı. Yok beni mi kovacaklardı? O kadar maaş alıyordun. Seni getirmişler o konuma. Biraz ortalarda görün biraz iş yap. Bir araba dolusu maaş alıyorsun. Bak böyle gidersin işte. O kadar iyi maaş alıyordun. Gördün mü bak noldu? Ben o kadar maaş alsam it gibi çalışırdım." Sen o kadar maaş alsan eminim kendini kaybederdin, bütün maaşı en küçük miktardaki banknotlara çevirip tek tek rulo yapıp kıçına montelerdin bence. Her sabah Fakingım Sarayı'na kahvaltıya giderdin.

Bazı yönlerden biraz haklı bir işten çıkarma olayı olsa da, ağzı olanın hakkında konuşacağı bir adam değildi işten çıkan abimiz. İşte durum şunu ortaya çıkarıyor ki; eğitim, bilgi, birikim, konu alanına hakimiyet, hitabet, çok afedersin taşakla vesaireyle yeri geldiğinde milletin kafasına kafasına çakacaksın abi. Konumun yüksekse hele millet senden götüm götüm korkmalı her daim. İşini yapıp raporunla, gereken donelerinle şirket sahiplerine kim olduğunuzu basa basa göstermek lazım bir mevkideyseniz. Hele de yeriniz böyle sallanıyorsa. Noldu şimdi, Orhan Veli'nin dediği oldu "Yazık oldu Süleyman efendiye"