29 Kasım 2011 Salı

Gizem

"Birsürü bot gönderdiler sana, ne yapacaksın Gizem?"
"İhtiyacı olanlara veririm"

Sınıftaki ve Beyaz şovdaki söylediklerini tekrar izleyip güzelce ağladım Gizem. Yanağındaki gamzeye, içindeki ışığa, düşüncelerindeki temizliğe, çocukluğuna... Toprak altında mısın sen artık.

24 Kasım 2011 Perşembe

Yoruma gereksiz

KOCAM BENİ ÖLDÜRECEK

Tokat’ta, 20 yıllık kocasından 45 gün önce boşanan 34 yaşındaki Nezaket Demir, küçük kızını görmek amacıyla geçen pazar eve gelen eski eşi Şerafet Demir (51) tarafından 6 yerinden bıçaklandı.

Komşularının yardımıyla hastaneye kaldırılan Nezaket Demir, tedavisinin ardından evine gönderildi. Sürekli ölüm tehditleri aldığını öne süren Nezaket Demir, çocuklarının ve kendisinin can güvenliği bulunmadığını belirterek devletten koruma istedi.
Olaydan sonra yakalanan Şerafet Demir’in tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı bildirildi. Büyük kızlarının okulu bıraktığını, kendisinin de bir fabrikada temizlikçi olarak çalıştığını söyleyen Demir, bacaklarındaki yaralanma nedeniyle işe de gidemediğini belirterek, “Devletimizden açıkçası koruma istiyorum. Ben mezara girdikten sonra devlet bana nasıl bakacak?” diye konuştu.

Haberin linki

23 Kasım 2011 Çarşamba

Kahvaltı

Her sabah servise yürürken 50-60 metre aralıkla duran kahvaltıcı abileri görüyorum. Hani bu belediye logolu arabalarla çalışıyorlar filan. Bu abilerden birinde öyle bir kirli sakal, tip var ki; bildiğin katil yani. Bazen ağzında sigarayla hazırladığını görüyorum sandiviçleri. Eldiven zaten yok. Dün tam geçerken sandviç isteyen bir adama "Ne'li olsun" dedi. Evet dedim, tam bir katil sevgili kahvaltıcı abimiz. Ertesi günkü sandviçlere kavurma veya sucuk olarak katılmamak için aynen uzadım ordan.

22 Kasım 2011 Salı

Verimlilik


Dün eve yürüyorum servisten inmişim. Eve gidip, laptopa ses kalitesi mükemmel olan kulaklıklarımı da takıp Game of Thranoes'un finalini izlemenin derdindeyim. Derken sağlam 120-140 kilo çekebilecek bir abla yan sokaktan çıktı ve bir süre beraber yürüdük. Abla kendince hızlı yürümeye çalışıyor gerçekten çok çaba da sarfediyor ama benim tırıs yürüyüşümle aynı hızda. O arada da telefondaki kişiye anlatıyor birşeyler:

- Ya ben de dedim ki işte ona 'Sen bırakacaksan geleyim' dedim o da 'Tamam' dedi. Şimdi işte oraya koşturuyorum.

Benim yüzmem gibi, boy 1.92, kol genişliği 1.95. Durgun ötesi bir suda dakikada üç bin kulaç atıp yüzdüğümü zannediyorum ama 2 metre gidebiliyorum. Aynı hesap, sen koşturuyorsun ama verim sıfır.

18 Kasım 2011 Cuma

Ne sandın?

Juan Carlos Navarro : Hayatımda 100'den fazla EL maçı oynadım ama böyle tribünü ilk kez gördüm. Bir ara fark 20 olduğunda asağı inecekler diye korktum. Bugün burada olan tüm taraftarlar çıldırmış gibiydi. Hayatımda ilk kez böyle bir tribün gördüm.

16 Kasım 2011 Çarşamba

Turkcell VINN

Şirkette Ayhan diye bir arkadaş var. Mal. Geçen ISA Server'ımız çöktüğünden o ayağa kalkana kadar modemlerde birkaç yönlendirme yaparak şirkete internet vermeye çalışıyorduk. İnternet kullanması yasaklanmış olan milyonlarca kullanıcımdan biri olan Ayhan geldi "Çok acil hotmailime bakmam lazım abi ya, bilmemne formu gönderceklerdi" dedi. "Abi biraz bekle interneti halletmeye çalışıyoruz" dedim. "Hmmm tamam, hmmm evet tamam o zaman, hmm ben sonra geleyim o zaman" diye birşeyler gevelerken, masada duran aşağıda temsili resmini gördüğünüz Vınn'ı gördü, ve hemen uöarak kaptı "Ben bunla bakıp getireyim hemen" dedi. "İyi sktir git dene hemen" demek geçti içimden ama patlak server'ı kurmakla meşgul olduğumuzdan "Tamam abi okey" dedim.

Neyse bu mal 10 dakika sonra geldi. "Giremedim ya, girmedi internete" dedi. "Tamam abi sunucuyla uğraşıyoruz bakarız bilahare" dedim. Hem özel işini hem de öyle kritik bir anda halledemedik diye, hangi hakla yaptığını bilmediğim bir tribal duruma girdi ve "Tamam ya neyse" dedi. Vınn'ı masaya bırakırken de ağzından, o ağzını burnuyla kırma isteği uyandıran o cümle döküldü: "PUK oldu bu."

Darijo Srna

Bir futbolcu ha bire kendini yere atıyorsa, darbe almamışken darbe aldım triplerine giriyorsa, rakip kart görsün veya zaman geçsin fark etmez; art niyetli olarak bunu kullanıyorsa ne dersiniz. İyi topçuysa kiminin gözünde yine tolere edilebilir birşey oluyor bu yaptıkları. Kimisi kötü topçuysa eleştirebiliyor.

İyi ve vasat bir futbolcu olması farketmez bunu yapan adam bildiğin yavşaktır abi. İsterse takımımı namağlup şampiyon yapsın, sezonda yüz tane gol atsın. Ben takımımda böyle karaktersiz adam görmek istemem, gitsin kumda oynasın yavşak hacıkalkmaz.

Oynadığımız iki maçta da aynı teatral taktikleri yaptın hayvan seni. Hadi ilk maçı anlıyorum sineğin yağını çıkaracak durumdasın da, ikinci maçtaki halin nedir abi senin. İkinci yarı olmuş tur garanti artık. Karşında saldıran dehşet adamlar da yok; gencecik fitbolcülerimiz bir kısmı ilk kez giyiyorlar hatta milli formayı. Bu durumda bile sen hala haksız kazanacağın bir faul atışının, ya da haksız gösterilmesini sağlayacağın bir kartın peşindesin. Ohio'ya kadar yolun var, totoş seni.

15 Kasım 2011 Salı

Karikatür

Amcanın tipi, diyalog filan on numara ya :)) Bir de benim her okuduğumda en azından gülümsememi sağlayan "Rezervasyonunuzu zevkle iptal ediyorum" cümlesi küçük bir sessizlikten sonra geliyor olsa gerek.

Halısaha Maçları - 30.10.2011

Bu arada yazmayı unuttum, ayın 23'ünde oynadığımız maçtan bir sonraki hafta yapılan maçta rakip bizi sağlam hezimete uğrattı. İlk golümüzü attığımızda 9-1 olabildi ancak; 13-5 mi ne yenildik. Madarasyona başvurup itiraz edeceğiz, falan filan ve de felan.

İş Geliştirme Müdürü

Bir yıldır çalıştığım şirkette, bir yıl boyunca içinde insan ölüsü varmışçasına kokan erkekler tuvaletini, lavabolara üçer pisuvarlara da beşer tane naftalin atarak çözen temizlikçi ablanın şirkette iş geliştirme müdürü veya en azından kalite müdürü yapılmasını talep ettim.

Önümüzdeki hafta olacak yönetim kurulu toplantısında konuşulacak.

En eğitimli kitlenin okuduğu katta aynaya mukus atabilip, pisuvarı tutturamayan arkadaşlarımı da Yuhayo'ya temelli bir tatile göndermek isterim.