Devrim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Devrim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Kasım 2012 Pazartesi

Erte


An itibariyle kelime sözlüğümden, lûgatımdan ertelemeyi kaldırıyorum. (Evet lûûgat dedim ben.) Bundan sonra gerekirse hesap kitap yaparak saatin alarmını kurarım, ama ertelemem. İş, güç, ot, bok konu ne olursa olsun. Artık ertelemek yok.

21 Aralık 2011 Çarşamba

Motto

30 yıl boyunca çalışan bir mottom vardı benim. Gayet geyik gelebilir size, gayet arabesk. Biraz da öyle ama; hem geyik, hem arabesk. Ama benim üzerimde çalışıyordu işte: "Nasıl bir sorunun olursa olsun Kamil, aynadaki adam sana yardım edecek." Hakikaten de öyleydi, okul zamanı, iş zamanı, aşk acısı, bakış açısı vs sorun neye dair olursa olsun kendim çözebiliyordum.

Hayatımda arkadaşım çok, çoğu tarafından da oldukça seviliyorum. Ama dostum yok. Abi ben aşık oldum, abi hatundan ayrıldık, abi evdekilerle kavga ettim, abi işyerinde bir orospu çocuğu müdür var, benle uğraşıyor... Bunlar olduğunda hep kendi kendime kafa yormaya çalıştım ve çözdüm.

İki yıldır çalışmıyor ama bu motto. Bunun sebebini birçok şeye bağlayabilirim. Daha doğrusu artık bu mottoyu çalıştıramamamın sebepleri birden çok ve çoğunun tespitini yaptım. İşte haftasonu oynadığımız maç içinde Aydın kardeşimin dediği gibi: "Teşhisi yaptın şimdi sırada tedaviyi uygula bakalım." Ama onu tam yapamıyorum. Aynadaki adamı gördüğümde "Ya bi siktir git" diyesim geliyor yine.

2010 çok sorunluydu ve 2011'e girerken hayatımda ilk kez bir yılbaşına "şunları bunları yapacağım" triballeriyle girmedim. 2010 kötüydü ve bitmesi gerekiyordu bence, 2011 de iyi başladı, iyi gittiği dönemlerde oldu ve bombok bir final yapıyor.

Bu sefer 2012'ye anlam yüklüyorum abi. Bundan sonra her haftasonu dışarı çıkılacak. Haftada 3 akşam spor yapılacak. Feyisbuk gibi geyiklerde günde maksimum bir saat vakit geçirilecek. Herhangi bir bilgisayar ortamında oyun oynanmayacak. Yazmaya çalıştığım tiyatro oyunları kısa film senaryoları vs yazılacak. Anne baba kardeşlerle sıksık dişarı çıkılıp sinemaya, tiyatroya, güzel yerlere kahvaltıya gidilecek. Falan filan ve de felan. Artık uykusuzluklarım nedensiz olmayacak. Birsürü uymak istediğim şey belirledim. Feyste takılmak yerine aklıma her geleni bloga yazmam da bundan biraz.

1 Eylül 2010 Çarşamba

Devrim


Yazıya başlarken son cümlesi yazılmış; üzerine genel düşünce vs hatırlanıp tekrar bina edilmiş olan bir yazı bu. 31 Ağustos 2010 milattır bu Kamil Güğüm mahlasını kullanan kardeşiniz için. Herşey o gün başladı, ben o gün farkettim herşeyi. Kafadaki herhangi bir olay için; ayın 25'ine gelinmişken "önümüzdeki ay başında başlıyorum/bırakıyorum/yapıyorum" dediğiniz şeyleri düşünün. Değil ulan işte öylesi değil. Al işte benim ki 31 Ağustos. İştir, güçtür, ottur, b.ktur her konuda; artık ben bambaşka bir adamım.

"Bir insan yedisinde neyse yetmişinde de odur." Sittir lan. Bitti o devir. Devrim yaptım abi diyorum sana. Kişisel, lokal bir devrim. Her adımımda düşünerek gittiğimden ilk zamanlar zorluk çekiyorum. Ama en azından verdiğim kararlar, yaptığım hareketler hepsi tutarlı.

Geç kalmadım hoşgeldin 2010 da diyorum, hoşgeldin 2011 bile diyorum şimdiden, ama 2009 bile hoş geliyor bana artık. Öyle böyle değil, gazla çalışan arabalar gibiyim. Bambaşka bir adam oldum ben. Herşey farklı gözümde.

Bu başlangıç.