7 Ekim 2013 Pazartesi

Ukte

Ekşisözlük sayfasını ilk açtığınızda, zamanı güncelliği fark etmeden, en beğenilen entry'lerden biri açılış sayfasında geliyor. Bu sabah da açtığımda aşağıdaki başlık ve o başlığın 109ncu entry'si önüme geldi ve beni bir tuhaf düşünce balonuna sevk etti.

herkesle aram iyi olsun insanları
109
kendisini bir kenara koymuş, başkalarının görüşlerini önemseyen, "hayır" diyemeyen, içinde koca koca ukteler biriktiren insandır.
09.03.2013  15:48  bulutseverim

Anlatımın sonucunda kendime dair birşeyler bulduğum ve beğendiğim bir not olmuş. Zaman zaman benimd e düştüğüm bir hata bu. Zamanında açık bir şekilde benim kötülüğümü istemiş, ipneliğin binini bir paraya yapmış adamla muhabbeti kesip aylar yıllar sonrasında barışınca; içinden yine de iyi oldu ya, kimseyle küs kalmayayım" diyebilmiş bir malım ben çünkü. Halbuki affetmemek lazım, ne kadar çakarsan, ne kadar sert davranırsan o kadar iyisin.

30 Eylül 2013 Pazartesi

Arcade Fire

Yeni albümden üç şarkıyı içeren bir video yayınlamış sevgili gurubum.

17 Eylül 2013 Salı

Anlayış Farkı

Çok sevindirik oldum lan izlerken, helal olsun.

Bu video Adobe Flash Player'ın son sürümünü gerektirmektedir.

Adobe Flash Player'ın son sürümünü indirin.

Breaking Bad

Gümbür gümbür bitiyor anlı şanlı bir dizi. Yedi bölümlük ilk sezonunu izlediğimde, Lost'un ortalığın afedersin eamuniyeaa koyduğu bir dönemde, Heroes Miroes bir sürü dizinin var olduğu bir dönemde, ekşi sözlükte dahi hakkında çok entry'nin olmadığı bir dönemde sevdim ben bu diziyi. Başrol bir yana, Aaron Paul'ün zaten Emmyy ödüllerini toplaması gerektiğini düşünürken, sonrasında ilk sezon(lar)da oyunucluğunu da, kendisini de, tipini de sevmediğim Dean Norris'e alıştım.

95 yılına uyarlanarak aşağıdaki jeneriği hazırlamışlar diziye. Son sezon adamların hepsi yardıra yardıra oynuyor. Neler döndüğünü biliyorum ama baştan sona izlemiyorum yeni bölümleri en baştan başladığım için. 14ncü bölüme de zaplaya zaplaya atlayarak baktım biraz, eyvah eyvah yani. Yazana, çekene, oynayana helal olsun.

16 Eylül 2013 Pazartesi

Gülle Fırlatma

Sevgili üşengeçliğinden sokağa bırakması gerektiği çöp torbasını; evinin balkonundan, penceresinden aşağıya fırlatan insan evlatları. Bu nasıl bir üşengeçliktir amk. Basketçi gibi toplu çöp öbeğini tutturmaya çalışıyorsunuz bir de. Kış gelecek ve sayılarınız artacak biliyorum. Ebenizin damı yani.

12 Eylül 2013 Perşembe

Göt

Götü yere yakın insanlardan korkmam ben de, götlük peşindeki adamları sevmiyorum esas. Kişi kendini karşısındaki gibi bilirmiş. Kendi içindeki pisliği başkalarına da yakıştırmak tam bir götün yapabileceği iş. İnsanın götü yere yakın olması değil, kendisinin karakter olarak bir göt olması daha büyük bir sorun.

Bu gönderinin sebebi olan lale: Emin ol ki komplekslerinin farkındayım kardeşim. (Kardeşim derken laf icabı gerçekten kardeşim hitabını hak ettiğinden değil.) Ama yine emin ol ki, kendini o komplekslerinde boğarak zaten en büyük cezayı kendi kendine veriyorsun. Hep söylerim kendisini olmadığı birşey sanan insanlara üzülüyorum. Hani çirkindir, yakışıklı sanır, bok gibi top oynar ama kendini över, fakirken zengin gibi davranmaya çalışır vs vs.  Sen de öylesin kısmen ama buram buram içten içe herşeyin de farkındasın hiçbir şeyi hazmedememiş, kompleksli, sikko götella seni. Fakyu.

Gaviscon

Önceleri reçete ile üç şişe alıp doktorun söylediği sıklıkta kullanmıştım. Sonrasında yanmam oldukça almaya başladım. Sonrasında bir şişe iş yerinde bir şişe evde tutmaya başladım. Sonrasında 5 tl lik normal şişe yerine 8 tl olan daha yoğun kıvamlı, ADVANCED versiyonuna terfi ettim. Şimdi ise yanımda taşıyorum anasını soteyim. Boku yedim lan sevgili blogseverler.

5 Eylül 2013 Perşembe

Reklam

Bu video Adobe Flash Player'ın son sürümünü gerektirmektedir.

Adobe Flash Player'ın son sürümünü indirin.


LG'nin meteor şakasıyla tanıttığı ultra HD televizyonu.

Ohara

Tamam yurt dışındaki operatörlerle yapılan ortak çalışmaların maliyeti yüksek eyvallah da bu nasıl bir pakettir sayın kardeşlerim. Yirmi megabayt internet afedersin de ne skime yarayacaktır, neye yetecektir.

Finlınt ten pointz

Bu oyunculardan kurulu olan milli takımın kötü oynama hakkı elbette var. Maç kaybetme hakkı, hatta ortalamanın bu kadar altındaki bir milli takıma yenilme hakkı tabi var. Gelgelelim bu kadar boktan bir oyun olamaz abi. 55 sayının içinde bir tane organize atak olmaz mı yahu? Kaan Kural mükemmel anlatmış, hislerime tercüman olmuş, sağolsun. Aşağıya kopyalıyorum.

Kim ne hikaye anlatırsa anlatsın; sırf NTV mikrofonunu yere bıraktı diye bu takıma çağrılmayan Cenk, dopingçi ama maneviyatı yüksek Hidayet, Fenerbahçe ile aynı anda milli takımı yönetmeye çalışan Tanyeviç, dünkü maçta hiçbir etkisi görülmeyen bir buçuk aylık kamp gibi milyarlarca konu var adamı kızdıran. Şu halimle ben oynasam yemin ederim daha çok katkım olurdu ya.


KAAN KURAL - Kara Leke

2007 Avrupa Şampiyonası’nda oynadığımız Almanya karşılaşması Türkiye için modern zamanların dip noktasıydı. Bundan daha kötüsü olamaz demiştik o gün. Ama ekonomi gibi basketbolda da dip yokmuş meğer. Dün Basketbol Milli Takımı’nın tarihindeki en korkunç performans olarak tarihe yazıldı.

FİNLANDİYA’YA yenildik ötesi var mı? Hayır sporda her sonuç var. Çok daha güçsüz bir takıma da yenilebilirsiniz. Ama sahada nasıl yenildiğimize bakınca durum daha da vahim bir tablo ortaya çıkarıyor. Öyle Finlandiya’nın 10 yılda bir kez gelecek çok ekstra işler yaptığı vs bir gün değildi dün. %31’le şut atabildiler ancak maç boyunca. %63’le faul attılar. 14 top kaybettiler. Zaten çok kısıtlı kadronun kilit isimlerinden Kotti maç boyunca faul problemiyle boğuşup ancak 16 dakika sahada kalabildi. Takımın Avrupa’da ortalama üstü kabul edilebilecek yegane iki oyuncusu Salin ve Koponen 26 atışın 18’ini kaçırdı.

1.5 AYLIK KAMPA NE GEREK VARDI?

VE biz yine de yenildik. İlk 28 dakikada 26 sayı atabildik anca. Sahadaki oyuna bakınca bu bile iyi aslında. 10 sayı serbest atışlardan geldi zaten. İlk basketimizi attığımızda maçta 9.5 dakika geride kalmıştı. Caddebostan sahilde aralarında 3’e 3 maç yapan çocuklar bile uzun süredir birarada oynayan bizim milli takımımızdan daha organize, daha ne yaptığını bilerek hücum ediyor. Tüm maç boyunca top elinde olan oyuncumuz bireysel olarak ne yaptıysa hücum ondan ibaret kaldı. 40 dakika tek bir hücum organizasyonu görmedik. Bunu yapmak için oyuncuları 1.5 ay kampa almaya ne gerek vardı ki. Gerçekten Litvanya 2011’de de en büyük sorun buyken, hücuma yeterince eğilinmediği, fazla savunmaya konsantre olunduğu itiraf edilmişken neden bu yoldan devam ediyoruz ki?

AMA zaten kadro kurulurken belliydi bu. Bu takıma yön verebilen tek isim Kerem Tunçeri alınmadığında, son anda Ömer sakatlanınca yerine Barış değil Birkan çağrılınca Tanjeviç’in aynı şarkıyı tekrar edeceği belliydi. Belli olmayan bu kadroyla bu kadar dibe vurmak oldu.

İZİ SİLİNMEZ AMA...

TAKIM olarak olmasa da Ender’in deliciliği ve Kerem’in ne yaptığını bilen basit oyunuyla yine getirdik maçı. İkisinin çabası yetti zaten Finlandiya’ya ama orada da Tanjeviç’in iki tuhaf tercihi bu felaketten mucize bir galibiyet çıkmasına izin vermedi. Önce 50 saniye kala gerideki takıma alan savunması yaptırdı. Elleri titreyen Finlandiya hem rahatladı, hem süreyi eritti, hem de alan savunmasının risklerinden hücum ribauntunu verdik. Son topta ise bütün yapabildiğimiz “Hidayet al da at” demek oldu. Hadi alsın atsın da 3 sayı gerideyken ikilik atacaksak süreyi neden o kadar yedik?

BU turnuvanın daha ilk maçı. Ama bu maç tarihe kara bir leke olarak geçti bile. İzini silmek mümkün değil de en azından temizleyip yeni bir sayfadan devam etmek de bunu yaratanlara kalıyor.

3 Eylül 2013 Salı

Transfer



Bruma'yı değil de Bruno'yu transfer etseymişiz ya. Ben kendisinin adını böyle uzata uzata Buruuu-ma diye okuyacağım müsadenizle. Adamın adı heryerde Bruma diye geçiyor, ama asıl adı: Armindo Tué Na Bangna Bu da enteresan tabi. Yarın öbür gün transfer edilebilirse, sevgili kulübüm Galatasaray başka adam kakalandığı iddiasıyla kavga çıkarsa haklı yani.


29 Ağustos 2013 Perşembe

Bu akşam

Gereksiz uykusuzlukları azaltmak lazım. İş üzerine birşeyler çalışılma hedefiyle başlayan, çok da vakit harcanan ama o vaktin çok verimsiz kullanıldığı uykusuzluklardan bahsediyorum. Kendi kendimi küçük şeylerle motive etme triballerine giriyorum bugün yine. Zaman zaman olduğu gibi "Bilmemne işi bitsin de kendime şöyle bir yemek ziyafeti çekeyim. Şu sunumu atlatayım da akşam mekanda iki bire yuvarlayayım. Bu müşteriden sorunsuz çıkarsam köprüye gidip rakı balık yapayım..." dediğim kendimi ödüllendirme modundayım. Bu akşama rahat rahat ulaşabilirsem, yani bir toplantı ve bir kurulumu sorunsuz atlatabilirsem süper olacak.

28 Ağustos 2013 Çarşamba

Yakışıklı

Geçen ekşisözlü'te bir başlıkta gelmiş geçmiş en yakışıklı adamın kim olduğu tartışılıyordu ve Alain Delon üzerinde hemfikir olmuş baya bir kişi vardı. Bence Müşfik Kenter'dir bu yakışıklı. Şimdilerde moda olan saç modellerini 60 yıl önceden denemiş yaşlılığında bile taşakları yere değen bir yakışıklılıktadır kendisi. Ruhun şad olsun; sesinle, oyunculuğunla, şiirinle seni çok sevdik abi biz.




21 Ağustos 2013 Çarşamba

Tutumluluk Üzerine

  • Çocuklarınıza nasıl hesap yaptığınızı gösterin. Bankaya giderken onları da yanınızda götürün ve biriktirdiğiniz parayı hesabınıza yatırırken sizi izlesin. Neden ve nasıl birikim yaptığınızı sizi izleyerek öğrensinler.
  • Alışverişe çıkarken çocuğunuzu da yanınıza alın. Ondan fiyatları okumasını ve en ucuzu bulmasını isteyin. Zamanla oyuna dönüşen bu alışkanlık, çocuğunuza en eğlenceli şekilde tutumlu olmayı öğretecek. Hatta ellerine bir hesap makinesi verin ve hesaplama yaparak bütçelerini kontrol etmelerini isteyin.
  • Çocuklarınıza başardıkları şeyler karşılığında harçlık verin. Hatta bu harçlıkları verirken küçük meblağlardan başlayın. Onları paraya boğmayın. Zamanı geldiğinde harçlık vermek yerine onları yarı zamanlı bir işte çalışmaya teşvik edin. Böylece para kazanmanın zorluğunu ve emeğin kıymetini çok daha iyi anlayacaklardır.
  • Küçük çocuklarınız için kumbara, büyük çocuklarınız için banka hesabı açın. Böylelikle biriktirdikleri parayı görüp, bir şey başardıkları hissini tatsınlar. Hatta küçükler için cam kumbaralar seçerseniz, biriktirdiklerini görüp daha da mutlu olacaklardır.
  • Hesap kitap öğrenmek sıkıcı bir derse dönüşmesin. Onlara tutumlu olmayı esprili yollarla öğretin. Akılda kalıcı örnekler verin. Monopoly gibi paranın değerini öğreten oyunlar alın.
  • Çocuğunuzla birlikte oturup aylık gelir-gider tablonuzu yapın. Kenara ne kadar para ayırabilirsiniz, elinizdeki parayı nereye harcayabilirsiniz ya da acil ihtiyaçlarınız hangileri birlikte karar verin.
  • Çocuğunuza halen çatınız altında yaşıyorken yaptıkları seçimlerin sonuçlarına katlanacaklarını öğretin. Kredi kartları özellikle üniversite öğrencileri için tam bir tuzağa dönüşebiliyor. Limiti aşsalar bile aileleri açığı kapatıyor. O yüzden ipleri baştan ele almak lazım. Çocuğunuz daha küçükken her istediğini almayın. Sınırlar koyun. Tasarruf yapmak, seçim yapmak demektir. Her istediklerine sahip olursalar, neyin öncelikli ya da acil olduğunu asla öğrenemezler. Kısacası yeri geldiğinde onlara ‘Hayır!’ demeyi öğrenin. (Photo: Getty Images)
  • Hem verdiğiniz harçlıkların nereye harcandığını öğrenin, hem de onların bilinçli harcama yapmalarını sağlayın. Giderlerini bir liste halinde tuttukları zaman, harcadıkları paranın daha iyi farkına varacaklardır.
  • Tatil planınızı çocuğunuzla birlikte yapın. Ona görevler verin. Mesela en ucuz ve en konforlu oteli araştırıp bulmasını isteyin. Seçimlerini daha sonra siz kontrol edin ve gerçekten başardıysa ona hediye olarak tatili bir gün daha uzatın.
  • Verdiğiniz harçlıklardan biriktirerek kendi kıyafetlerini almalarını söyleyin. Böylelikle yaptıkları harcamalara dikkat etmek zorunda kalacaklardır. Tabii bu arada siz de verdiğiniz harçlığın miktarını ona göre ayarlayın. Sadece yiyeceğine yetecek bir parayı çocuk nasıl biriktirsin. (Ablama okutmak üzere yapılmış bir alıntı)

Şişko patates

Bir ters motivasyon yazısında daha beraberiz. Rejimin belli evreleri var, bunlar: İ
stesem veririm, ama istemiyorum, bu göbek büyüdü bundan kurtulayım artık, ben bu halimle mutluyum ya. cümlelerini de içinde barındırıyorlar. Burada bulunsun bakalım, kilo vermeye yeniden niyetlendiğimizde okuruz.


  • Davranış tedavisinde amaç, ne yediğiniz değil, nasıl yediğinizdir! Yemek yeme şeklini değiştiren bireyler, sadece kilo vermekle kalmaz; tekrar kilo almanın da önüne geçmiş olurlar.
  • Şişmanlığa sebep olan hatalı davranışların bazıları şunlardır: Çok fazla yemek yemek, az çiğnemek, büyük lokmalar almak, su içmemek veya az içmek, sürekli öğün atlamak, öğün arasında düzenli olarak abur cubur atıştırmak, sıkıntılı ve stresli durumlarda yemeğe yönelmek.
  • Davet ve ziyafetlerde ikramları reddedememek, akşam yemeğinden sonra yatıncaya kadar yemeğe devam etmek, yemekte çatal ve bıçağı hiç bırakmamak, hızlı yemek yemek, özellikle çalışan kişilerde eve gelince atıştırıp, arkasından yemek yemek.
  • Yemek davranışını geliştirmek için uygulanması gereken basit ama sağlıklı birkaç öneri: Yenmemesi gereken ya da az tüketilecek besinleri satın almamak, televizyonda yemek programlarından kaçınmak, çünkü çok iştah açıcılar, yenmeye hazır besinlerden uzak durmak.
  • Aç karnına alış verişe gitmemek, yiyecek alış verişine giderken mutlaka liste yapmak ve listenin dışına çıkmamak, evde abur cubur bulundurmamak.
  • En önemlisi kilo verme sürecinde sabırlı olmaktır. Kilo çok kısa zamanda alınan, ancak vermesi uzun vakitler gerektiren, sabra dayalı ve güç bir yoldur.
  • Eğer kilo almak istemiyorsanız, tüm tehlikeli besinleri yemeden önce, onu yakmak ve vücudunuzdan atmak için, ne kadar uğraşmak zorunda kalacağınızı düşünmelisiniz. Bu sizde görünmez bir caydırıcı etki yaratacaktır.

Karahasanlı Şahin

Benim için bir internet fenomeninden fazlasıdır gerçekten. Arasıra açıp moral depolamamı sağlayan, gülümseten bir adam. Kendisi düğünlerde olması gereken tipte apayrı bir renk. Şöyle bizim su balesi ekibinden arkadaşların olduğu bir eğlencemiz olsa ya yine, samimi bir ortam olmasına güvenerek ben de Şahin bey biraderim gibi kafama göre tepinebilsem. (Favorim en üstteki video, ekürisinin belindeki yarım kilo anahtar da ayrı bir ayrıntı.)

 a



31 Temmuz 2013 Çarşamba

Sevgili

(Çok istediğim gibi olmadı ama buyrun okuyun arkadaşlar)
  • Zamanında bir kız arkadaşımla olan tartışmanın ardından gece saat üçte feyisbukuma "aşk diye birşey yoktur, gidin yatın şimdi" yazmıştım. O anki kız arkadaşımın aşka dair bende yarattığı nefretimsi hissiyat buna neden olmuştu.
  • İleriye dönük bir birlikteliğe başladığımı sandığım ve çok özenli davrandığım bir olayda da o dönemki kız arkadaşım, nasıl olacaksa eski kız arkadaşımın bizi ayıracağını düşünerek benden ayrılmış, ben de "niye istediğim gibi olamıyor" diye düşünerek evlendiğim kişiye vermek üzere "Eşime mektup" yazmıştım. Tam bir romantik sırsiriymişim.
  • Sonra 3 yıl çıkmanın ardından bu mektubu, sevgimin ve kendisinden eminliğimin bir nişanesi olarak başka bir dönemki kız arkadaşıma vermiştim, hani "Eşime verecektim de, eşim sen olacaksın nasılsa" hesabı. ama onun da oyalamaları ve bazı ağır yalanları yüzünden ondan da ayrılmıştım. Mektubu "ben evde saklayamam" diyerek bana itelediğini de ayrıldıktan sonra fark etmiştim mal ben.
  • İlk birlikteliğim olduğundan saşma sevgimle korkuttuğum ve benden ayrılan üniversitedeki ilk kız arkadaşım da; alkollü bir gecenin ardından birlikte olmamıza müteakip beni şutladığı dönemdeki taşıdığım alevle geri dönmek istemişti.
  • "Değil beş ay, ben seni iki yıl beklerim" diyerek beni askere gönderen ve kırk günlük askerken benden ayrılan başka bir model ise asker dönüşü, ağlayarak özür dilemiş, kırk gün bekleyemediği bana 4 ay tekrar başlamak için ısrar etmişti.
  • Böyle sayıyorum millete ama, beni karşılıksız sevdiğini hissettiğim ve karşılığında benim kendisine büyük bir yalan söyleyerek tak diye ayrıldığım bir sevgilim olmuştu. Aynı üniversitede hemen hemen aynı yıllarda okuyup hiç denk gelmediğimiz. İyi bir insan olduğuna inanılmaz şekilde kani olduğum, bunu söylediğimde "İyi insan olmak yetmiyor be Kamil" diyen, beni kısmen affetmiş olan.
  • Sevdiğimden daha çok saygı duyduğum için, kendisini üzmemek için; duymak istediğini söylediğim zamanlar oldu kimisine. Kimisi de duymak istediğimi söylemiştir bana muhakkak.
  • Ayrılan ben olmuşsam geriye hiç bakmadım. Konuşabilmek, karşılıklı sakin bir şekilde kurulabilecek diyalogla her şeyin çözülebileceğini inandığımdan; ya zaten öncesinde bunu konuşmuşumdur, ya da zaten diyalog yokluğundan o hale gelmişimdir diye düşündüm hep.
  • Benden ayrılmak isteyenin peşinden koştuğum olmadı hiç, deli gibi peşinden koşmak istesem de, ayrılırken bana yapılan açıklama çok ama çok saçma olsa da ısrar etmedim, edemedim kimseye. Gurur iyi bir şeydir diye düşündüm hep.
Belli bir zaman önce internetlere vs.lere yazdığım laf öbeğine inanmıyorum artık. Aşk diye birşey vardır ve herkes kendi algısına göre yaşar, fark eder bunu. Son zamanlarda öğrendiğim bu benim.

Adamın biri birkaç yıllık evliyken birini öldürüyor ve bahçesine gömüyor. Karısı da herşeyi görüyor ve kocasını ispiklemiyor tabiki. Aradan 25 yıl geçince bir gün kavgalar iyice arttığı bir gün adam boşanmak istiyor ve mahkemeye başvuruyor. Kadın da kocasını şak diye ispikliyor ve hapse şutlatıyor.İnsanların kaç yıllık eşlerini sokak ortasında kurşunlayarak, onlarca kez bıçaklayarak öldürdüğü bir ülkede yaşıyoruz. Sevdiği bir insana bunu yapacak hale nasıl gelir. "Geliyor işte" dememek lazım, seven insan sevdiği insandan sevdiği için vazgeçebilir.

Hayatımın herhangi bir döneminde hoşlandığım bile olsa, kalbimde herhangi bir pırpır oluşturan insanların çoğu için "benimle olmadı, Allah yolunu açık etsin, onu hep mutlu etsin" diyebiliyorum. bu güzel bir şey, ama bazen de bu hissiyatın olmadığı durumlar oluyor ki bu durumda da benim yapabileceğim birşey yok. Çünkü o durumun o hale gelmesinin sebebi zaten ben olmuyorum.

"Her ilişki kendi içinde özeldir, her ilişki kendi içinde güzeldir." Bu güzellikleri yaşarken, birlikteliğin içindeyken etraflıca bakmak, değerini bilmek gerek. Çevremde yaşadığı ayrılıktan ötürü beyin olarak çok yıpranmış, birlikteliğini rutine bindirmiş, evliliği mutsuz giden çok insan var.

Benim hiç kavga etmediğim bir tane birlikteliğim oldu. Öyle üç beş aylık kısa bir birliktelik de değildi bu ve hiç bir tartışma bile yaşamadım. Bu birliktelikten sonra ben, aşk diye birşeyin olduğuna kanaat getirdim kendimce. Karşındakinin zaafına basmadan, konuşarak, anlamaya çalışarak, gözüne bakarak ve en önemlisi karşındakinin sevgilin olduğunu unutmadan konuşarak. Karşımda sevgilim olduğunu unutmadan yaşadığım bir birliktelik. Karşımda sevgilim olduğunu unutmama imkan olmayan bir birliktelik, çünkü her baktığımda bana aynı aşkla bakan gözleri görebildiğim, karşımda sevgilim olduğunu her bakışımda hatırlatan bir birliktelik.

Ben Kamil Güğüm. Kötü bir insanım. Kötülük yaptığım insanların hepsinden özür diledim, çoğu da affetti beni. Bana kötülük yapıp özür dileyenler de dilemeyenler de oldu ve ben de çoğunu affettim.

Ama bir de, belki de iyi bir insan olduğum için, denizin buz gibi soğuk sularının bir tapınağa çıktığı yerde, yer yüzündeki milyarlaca insanın yaşayamayacağı bir mucizeye şahit oldum, yaşadım. Ben Kamil Güğüm, iyi ve şanslı bir insanım.

Şa-KİRT

Bunu ilk okuduğumda olamaz demiştim, bu kadar mallık olamaz. Gelgelelim sevgili bademlerin cinsellik merakı bitmiyor ve her söylemleri kendilerini leyleklerin getirdiğini sandıklarını düşünmeme sebep oluyor. Yazık ötesi.

C-elysee


Ne diyorduk ne yapmışlar arabayı.

Müthiş İcat

Saçın görünmesi namahremken, baş örtüsünü saç formuna evirmeye çalışmak nasıl bir tezattır hiç mi düşünmüyorsunuz sevgili kardeşlerim. Üstteki notu ekleyen kardeşim de esas kapağı kendisine taktığının farkında değil. Ya da bu badem tayfasını kefal gibi göstermek için antibadem bir arkadaş yapmış bile olabilir.

Tivıtır-4


121) cemaat hakan fidan olayında tavrını net olarak ortaya koydu.medyası ile yüklend.tayyip by tv'lere çıktı "hedef benim" dedi

122) çözüm sürecini (adı bir kaç kez değişti) "güzel şeyler olacak" diyen sayın gül'dü.o başlattı.ama,sn.gül'e bilgi bile verilmiyor.

123) artık gizlemeye gerek yok.ortada yok farz edilen bir cumhurbaşkanı var.tek adamlığına abd'de tarafından son verilen tayyip bey var.

124)tayyip bey ve yakın çevresi "dış güçler"den bahsediyor."yedirmeyiz" diyorlar.bu dış güçler kimse açıklasınlar bilelim.

125) tayyip bey sn.gül'ü siyasetin dışına itmek için; başkanlık,yarı başkanlık,bir kaç maddelik anayasa vs.bunlar boş işler.

126)dedim ya, ak parti kendi içinde koalisyon.önümüzde üç seçim var.belediye,cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri.bu kaderi belirler.

***127) son 12 gündür yaşanan ve masum bir gençliğin başlattığı gezi parkı olayı sivil bir direniş olarak tüm türkiye'ye yayıldı.

128) sayın cumhurbaşkanı ve tayyip beyin bu olaylar karşısındaki tutumu gayet net.cumhurbaşkanı "masum hak arayışı"olarak görüyor.

129)tayyip bey ise gezi parkı olayını "bir kaç çapulcu" nun işi."yol ver gidelim,taksim'i ezelim" sloganları ile yürüyor.halkla inatlaşıyor.

130) tayyip bey alel acele bu mitingleri kime karşı yapıyor? meydanlardaki gençlere karşı mı? hayır.bunu iyi düşünün.mesele başka.

***131) tayyip bey son iki yıldır çizdiği profil.abd,ab,arap ülkeleri liderlerini,israili,iran'ı,rusya'yı çok rahatsız etti.karar verildi.

132)ak partili arkadaşlar "dış güçler" düyor ya,hepsini saydım.suriye'yi unuttum.suriye kendi derdi ile meşgul.hedef gezi parkı değil.

132)"bu dış güçlerin işi .tayyip beyi yedirmeyiz"diyenler dış güçleri açıkladım.gezi parkı ve kuğulu parktakiler mi sizi yiyecek?:))

133) sevgili ak parti'liler bu dış güçleri tayyip bey kendi yanlış politikaları ile meydana getirdi.hepsinden arka arkaya kınama geliyor

134) tayyip bey için gezi parkı olayını yatıştırmak zor değildi.bunu yapardı.asıl meseleyi biliyor.dünya kamuoyunda hızla güç kaybediyor.

135)türkiye siyaseti-ekonomisi kırılgandır.göreceli başarılarlar, tek adamlık yapamazsınız.dini-milli duyguları kullanmak da bir yere kadar

140)türkiye'de bunlar yaşanırken,tayyip beyin cumhurbaşkanı ile konuşması gerekmezmiydi? arınç gitti görüştü özür diledi.özürün tersi oluyor

141)ana muhalefet lideri,diğer partiler,kişiler, barolar birliği başkanı metin feyzioğlu vs.cumhurbaşkanı ile görüştü.

142)sayın cumhurbaşkanı ile görüşenler cumhurbaşkanı'nın tutumunu doğru bulduklarını ve desteklediklerini açıkladılar.bunun bir izahı olmalı

***143)sayın başbakan;size karşı görüşü olan hiç mi olmayacak?%50'ye yapmadığınız hakaret kalmadı.ağzınızdan çıkan kanun!bu nasıl şey?

144)sayın başbakan; hatırlıyormusunuz?ab'den gün almak için çırpınıyordunuz.mecliste "zina" görüşülüyordu.ab,0'den arayıp iptal ettirdiniz.

145)sayın başbakan;hatırlıyormusunuz?ab'den gün aldınız.melih aynen dün yaptığı gibi size karşılama yaptı.açık otobüste ab fatihi diye

146)sayın başbakan;bu halkın ne çapulculuğu,ne ayyaşlığı,ne ahlaksızlığı vs. kaldı.hergün saatlerce tv'lerdesiniz.herkesi tehdit ediyorsunuz

147)sayın başbakan;size karşı yazı yazacak kimse bırakmadınız.sabah-atv satışı faciaydı.bu yetmedi show,sky,akşam ihalesiz verildi.

***148)sayın başbakan;halk korku eşiğini aştı.üzerlerine ateş açtırsanız dahi meydanlardan çekilmeyecekler.siz sakin olun ve miting yapmayın

149)sayın başbakan;sayın cumhurbaşkanı ile oturup konuşun.cumhurbaşkanı devletin-millettin varlığı ve birliğini temsil ediyor.

150)sayın başbakan;milletvekillerinizi 3 dönem yaptınız hadi evinize.cumhurbaşkanını da yok farz etmeniz yanlış.siz köşke diğerleri eve.

151)sayın başbakan;siz dünyada gerçekten büyük itibar kaybettiniz.başkanlık,tek adamlığı falan bırakın.sayın a.gül ile oturup konuşun.

152)sayın başbakan;sayın gül ile partiyi beraber kurdunuz.şimdi "bu parti benim" demenizin anlamı yok.konuşun ve çözün.halkı germeyin.

153)sayın başbakan;siz de epey tecrübe kazandınız.şu an sayın a.gül'den daha deneyimli, donanımlı devlet adamımız yok.yok sayamazsınız.

154)cumhurbaşkanı olma gibi bir arzunuz varsa, yol bu değil.sayın a.gül de ak parti'nin akli selim siyasetçileri de türkiye'ye lazım.

155)meydanlar kalabalıklar toplarım.dünyaya gücümü göstereceğim.fikrini size kim verdiyse yanlış.diğer partiler cumhurbaşkanınına güveniyor.

156) meydanlardakilerin temsilcileri ile görüşürüm.kim bu temsilciler?seçtiğiniz akil insanlar gibi mi olacak.bunu 90 kuşağı gençlik yemez.

157) sizin bakanlarınız, milletvekilleriniz de rahatsız.fikirlerini söyleyemiyorlar.ama,bize konuşuyorlar.kendinizi kandırmayı bırakın.

158)son olarak;sayın cumhurbaşkanı ile bir araya gelin.sorunu suhuletle çözün.sayın cumhurbaşkanı buna hazır.bu gençlere de kıymayın.

159)yazacak yerimiz omadığı için bu platformu kullanıyoruz.keşke daha çok yazan- çizen insanımız olsaydı.böyle bir basınımız olsaydı!

160)burda herkesi memnun etmek mümkün değil.benimde öyle bir tarzım yok.kalbinini kırdıklarım olduysa özür dilerim.bunlar benim fikirlerim.

Tivıtır-3


81)anap'tan-dyp'den bazı arkadaşlar o dönem ak parti'ye gitti.bir kısmı ayrıldı bir kısmı duruyor.pasif duranlar var h.çelik gibi aktifi de

82) 28 şubat ve devamında tbmm'de cumhurbaşkanı seçtirmeme (yargı-asker) korosu müthiş hata yaptı.tam darbe girişimiydi.(e muhtıra)

83)ben de herkes gibi bu hukuksuzluğa ve darbe girişimine karşı çıktım.tbmm kilitlendi ve ak parti erken seçim kararı aldı.doğru yaptı.

84)2007 seçimlerinde beni bir kez daha aday olmaya davet ettiler.bu defa kabul ettim.seçim meydanları müthişti.sn.a.gül'e büyük sahiplenme

85)2007seçimlerinde milletvekili seçildik meclise geldik.benim gibi dışardan gelenleri içlerine almıyorlardı.bizim yanımızda konuşmuyorlardı

86)benim gibi dışardan gelenlere içimizdeki hainler" gibi görüyorlardı.onlara cemil çiçek ve a.kadir aksu yetiyordu.soldan da e.günay tamam

87)ben anavatan'da yaşadığım gibi kapalı toplantılarda fikrimi çok net söylüyordum.her kes şaşırıyordu "nasıl konuşabiliyor"

88) sn .gül'ü cumhurbaşkanı seçtik.(mhp'nin desteği ile) arkasında beklenmedik bir şey oldu.tayyip bey ispanya'da konuştu...

89)tayyip bey ispanya'da bir soru üzerine "türban velevki simge olsa ne olur?" ortalık o gün karıştı.toplantı üstüne toplantılar yapıldı.

90)kapalı toplantıda fikrimi söyledim"sayın başbakan kılık kıyafet düzenlemesi anayasa değişikliği ile olmaz.bu uzlaşı-genelgelerle olur"

91)başbakan'a karşı fikrini söyleyen 2-3 kişi onlar da bir daha listeye konmadı zaten.kalanı "tam zamanı,cumhurbaşkanı da bizden yaparız"

92)ben o gün de bugün de kız çocuklarının başörtüleriyle üniversitelere gidebilmesini savunan biriyim.özgürlükler açısından bakıyorum.

93)tayyip bey o anayasa (başörtü) değişikliğini meclise getirdi.oy da verdim.bunun çözüm olamayacağını da biliyor ve söylemiştim.

94)ak parti hakkında kapatılma davası açıldı.iki yıla yakın zaman bu kavga ile geçti.bir şekilde kapatılma davası hal edildi.......

***95)bu kapatılma davasından sonra tayyip bey tamamen değişti.asker ve yargı operasyoları başladı.iş artık intikam almaya dönmüştü.

96)ben 2007 temmuzun'da seçildim 2009'aralığında beni disiplin kuruluna sevk ettiler.beklemedim istifa ettim.meclis öyle bir istifa görmedi

97)sayın a.gül arada bir "bu iş rövanşist bir harekete dönüşmesin" uyarısına rağmen tam gaz gidiliyordu.tayyip bey tamamen değişmişti.

98)tayyip bey artık abd'nin tek muhatabıydı.sayın a.gül safdışı edilmiş ve kendisine bilgi verilmiyordu.ailece de görüşmüyorlardı.

99)abd'nin geleneksel genel kurmay muhabeti de bitti.cumhurbaşkanı zaten başkakan'ken 1 mart tezkeresini çıkartamamış.tek muhatap tayyip bey

100)cumhurbaşkanı sayın abdullah gül neden abd ve tayyip bey tarafından devre dışı bırakıldı?biraz bunu yazacağım.10 dakika ara.

101)2007 seçimlerine seçilip meclise geldiğimzde cumhurbaşkanı seçimi önümüzde duruyordu.mhp destek vereceğini açıklamıştı.sorun kalmamıştı.

102)bu defa tayyip bey sorun çıkardı. "adayımız kardeşimiz abdullah beydir" sözünü bırakmış.vecdi gönülü aday yapmak istiyordu.(hatırlatma)

103)bazen geriye doğru hatırlatmayla bir yere http://xn--geleceim-cgb.b.arıç/ ve sn.gül tayyip beyin vecdi gönül kararına direndi.

104)b.arıç "ya kendin aday olursun yada abdullah bey adayımızdı onunla devam ederiz.ısrar edersen v.gönül'e karşı ben adayım" dedi.

105)b.arınç'ın bu restine tayyip bey direnemedi ve sn.abdullah gül aday gösterildi.ben de oy verdim.doğru olan da buydu.

106) o gün bu gündür tayyip bey ve ssn.gül'ün arası hep kötü gitti.tayyip bey her hareketi ile cumhurbaşkanı'nı dışladı.tek adamlığı oynadı

107)size en çarpıcı örnek vereyim.türkiye cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı ilk defa beyazsaray tarafından remi olarak davet edilmedi.neden?

108) cumhurbaşkanı putin görşmesi engellendi.n son çin'den fırlatılan uydu törenine davet edilmedi.çok sayabilirim.

109)tayyip bey abd'den öyle bir destek alıyordu ki, gözü kimseyi görmüyordu.artık bölge liderliği tamamdı.

soru soranlara cevap: cumhurbaşkanı'nın rusya ve çin ile sorunu yok.tayyip bey tek muhatap benim tavrı.

110)tayyip bey "gazze" dedikçe arap ülkelerinin halkı (yönetimleri değil) ve türkiye ayaktaydı.arap liderlerini azarlıyordu.

111) olan oldu.ihh'nın bir organizasyonu ile gazze'ye yardım gemisi antalya'dan kalktı.başta içlerinde akp'li vekiller de vardı.indirildi

112)mavi marmara gemisi yolda ve israil sert uyarıyordu"vururuz"bu arada hükümet israil ile savunma sanayinde işbirliği içinde.

113)olan oldu.israil gemiyi uyardı ama gemi yoluna devam ediyordu.işte o facia yaşandı.sert bir müdahale 9 can kaybı, gemiye el kondu.

114) tayyip beyin karizması yerle bir oldu.israil ile savaşacak durumu da yok.karşısında bugüne kadar dost olduğunabd var.kolay mı?

115)en başta size yazmıştım.israil ile böyle dostluk kurulmuştu.abd'de memnundu.yahudi lobisi cesaret ödülü vermişti pic.twitter.com/etsju5kk7a

116) tayyip beye bir darbe de f.gülen'den geldi.gülen "böyle savaşa gider gibi yardım mı olur? keşke israil ile konuşsaydınız" şok oldular.

117) doğruya doğru.f.gülen'in küresel vizyonu geniş.dünyadaki gelişmeleri ve ona göre konumlamayı çok iyi biliyor.zamanlamayı çok iyi yapar

118)ak parti kendi içinde bir koalisyon.bu koalisyonda zaman zaman çatışmalar yaşanır.genelde üstü örtülür ve yola devam edilir.

119) bu defa öyle olmadı.tayyip bey f.gülen grbuna karşı temizlik hareketine girişti.f.gülen ve ona bağlı medya mesajlar vermeye başladı.

120)tayyip bey cemaatı eski cemaat zanetti.cemaat artık medyası,eğitimli insanı,parasal gücü ve devletteki gücü ile ciddi bir güç.

Tivıtır-2


41)abd bunu nasıl yapacaktı?suriye'nin bölünmesi gerekiyordu.sünni s.arabistan,katar,türkiye'yi organize ederse bu iş olurdu.

42)abd rusya ve irandan sert bir direnç gördü.buna çin ve lübnan (hizbullah) da ilave oldu.durum zora girdi.abd durum değerlendirmesi yaptı

43)abd bu arada pkk'ya türkiye ile anlaşın.türkiye'ye de kürt sorununuzu artık hal edin yardımcı olacağız.görüşmeler başlamıştı.

44)türkiye için kürt sorununu çözmek, pkk (apo) için de legal siyaset yapma yolu açılıyordu ve önemliydi.herkes memnun.

45)abd rusya ile uzun görüşmeler yaptı ve suriye'ye askeri bir müdahaleden vazgeçti.sorunun diplomasi ile çözülmesi gerektiğine karar verdi.

46)abd'nin bu kararı üzerine türkiye tam ortada kaldı.s.arabistan,katar çekildi.arap ülkelerinin tamamı sustu.yalnız kaldık.

47)bundan 8 ay önce tayyip bey obama'yı telefonla aradı.suriye ve gazze konusunda sert bir görüşme yaptılar.o günden sonra görüşme olmadı.

48)tayyip bey-obama telefon görüşmesinden sonra beyaz saray bu nezaketsizliği yaptı. pic.twitter.com/vx7cne0uve

49)obama-tayyip bey görüşmesinden sonra bu sopalı fotoğraf tayyip beye soruldu "şık değl neden yaptıklarını bilmiyorum" demişti.hakaretti.

50)obama ikinci kez seçildi tayyip bey aradı kısa bir tebrik görüşmesi oldu.ama,tayyip bey aylardır obama'dan randevu bekliyordu.cevap yoktu

51) suriye ile başımız belaya girdi.herkesle kötü olduk.pkk ile görüşmeler nasıl neticelenir belli değil.toplumun kafası bu konuda karışık.

52) dün giden heyete apo "beni oyalayacaklarını sanıyorlarsa,yanılıyorlar.ben üstüme düşeni yapıyorum.hükümet hızlandırsın" iş zor.

53)tayyip bey "dış güçler türkiye'yi karıştırmak istiyor" biraz düşünün .bu dış güçler kimler olabilir? kimin öyle bir gücü var?suriye mi:))

54) abd tayyip bey ile yürümeyeceğine 8 ay önce karar verdi.türkiye'nin kırılgan bir ekonomisi var..merkez bankasındaki paramızla övünüyoruz

55)merkez bankamızdaki paramız bill gates'in parası kadar.yani sadece amerika'da bir kişinin parası kadar.biraz düşünmek lazım.

56) abd eski başkan adayı,yeni abd dışişleri bakanı bölgeyi ve türkiye'yi iyi bilen biri.seçilir seçilmez türkiye'ye geldi.ama bir şey oldu

57)abd dışişleri bakanı kerry iner inmez tayyip beyin "siyonizm insanlık suçu sayılsın" haberi patladı.ab(d), bm,israil sert kınadı.

58)tabi kerry de sert bir kınamada bulundu.cumhurbaşkanı,başbakan ile görüştü ve gitti.aslında tayyip beye randevu tarihini söyleyecekti

59)tayyip bey söylemlerini elaltında düzeltmeye çalıştı.tekrar devreye girildi.tayyip bey cumhurbaşkalığ seçimi öncesi obamayla görüşmeliydi

60)kerry bir kez daha türkiye'ye geldi.bu defa konu gazze'ydi.tayyip bey gazze'ye gitmekte ısrarlıydı.gideceği tarihi açıklamıştı.

61)kerry tayyip beye "gazze gidişiniz erken.filistin devlet başkanı m.abbas da istemiyor"bunu abd ziyeğaretinizde konuşalım.

62)kerry tayyip beyi ikna edemedi.dışarı çıktı basın toplantısı yaptı ve "tayyip beyin beyazsaray ziyaretinde gazze'ye karar verilecek"

63)kerry'nin bu siyasi nezaket dışı açıklaması tayyip beyin karizmasını yerle bür etti.tayyip beye sordular"şık olmadı" dedi.hiç şık değildi

64)tayyip beyin yapacağı bir şey yoktu.abd'nin tayip beye randevu vermediğini biliyordu.cb seçimi öncesi bu yok olmaktı.

65) beyaz saray tayyip beye randevu verdi.tam o sırada reyhanlı faciası yaşandı.böyle bir durumda hiç bir ülkenin başbakanı gitmezdi.

66)tayyipnbey reyhanlı'da henüz cesetler çıkarılıyorken abd'ye gitti.gitmeden http://feyziisbasaran.wordpress.com/ da beyaz saray'ı yazmıştım.duruyor.

67)ülkenizde bomba patlamış 54 ölü var.cesetler çıkarılırken ziyaret ettiğiniz devlet başkanı size hangi gözle bakar? ama tayyip bey gitti!

68)tayyip beyin beyaz saray görüşmesi de tuhaftı.ben de beyaz saray görüşmelerinde bulundum.ailece gittiler.ilgili ilgisiz herkes gitmişti

69)tayyip bey beyaz ve ailesi saray'da iyi ağırlandı.obama en son "biz suriye'de yokuz.halkım müslümanlarla savaşmıyalım diyor" dedi.bitti

70)bu yazdıkarımı yaşıyan bir liderde moral-motivasyon diye bir şey kalmaz.yaşadıkları gerçekten çok ağır.aldatılmışlık çok kötü duygu.

***71) dün gece size tayyip beyi biraz özetledim.1991 mv.genel seçimlerinde ben de kendisi de lstanbul'da adaydık.ben seçildim o seçilememişti.

72) ben anap'dan o da erbakan hoca'nın partisinden adaydı.propagandaları bizi şaşırtmıştı.m.ali şahin elinde güllerle meyhaneleri geziyordu

73) gel zaman git zaman erbakan hoca ile de yollarını ayırdılar.sayın a.gül erbaan'ın adayı kutan'a karşı aday oldu az oyla seçimi kaybetti.

74) sayın gül 53 milletvekili ile partisinden istifa etti ve tbmm'de ak parti grubunu kurdu.grup bşk sn.gül ,http://gn.xn--bk-fta.sn.erdoğan./

75) dsp-mhp-anap koalisyonu millete müthiş bir ekonomik kriz yaşattı.ecevit,bahçeli,yılmaz şaşkındı.sokağa çıkamıyorlardı.halk parişan oldu

76) sn.bahçel'nin bir çağrısı ile apar topar erken seçime gidildi (bu arada k.derviş tbmm'den çok ağır yasalar geçirdi) aslında düzeliyordu.

77) perişan olmuş üç parti erken seçime gitti (intihar etti) üçü de barajın altında kaldı.en hazır ve yeni olan ak parti'ydi.iktidar

78) doğrusu,ak parti iktdara geldiğindeki söylemleri çok iyiydi.özal'ın anavatan'ı gibi konuşuyorlardı.2002-2007 'de iyi işler yaptılar.

79)mesela "türban" denildiğinde bizim öyle bir sorunumuz yok.işimize bakıyoruz (m.ali şahin) ama,bir kesim şüphe ediyordu "gizli ajanda var"

80)parti'yi kurduklarında sn.gül beni de partiye davet etmişti.ben de teşekkür ettim."anap gn.bşk.yardımcısıyım.partim zorda ahlaki olmaz"

Tivıtır-1

Eskide Anavatan Partisi şimdi AKP milletvekili olan 26 yıllık siyasetçi Fevzi İşbaşaran'ın attığı seri tivitler. Kendisi bunların kendi fikirleri olduğunu söylemiş, biz de okuyup sayın vekilimiz Başaran'ın fikirlerini öğrenmiş olalım.

1) tayyip bey nasıl milletvekili oldu ve arkasından başbakan oldu.bu süreci geriye dönüp hatırlayın.cezası infaz edildi ve aday olamamıştı.

2)tayyip bey milletvekili ve başbakan değilken ve sadece ak parti genel başkanı olarak beyaz saray'da bush tarafından resmi olarak ağırlandı

3)tayyip beyin bush tarafından resmi olarak ağırlanmasına kamhi,üzeyir garih,hahambaşı hallavi ve yahudi lobisi aracı oldu

4)tayyip bey bush görüşmesinde ileriye dönük sözler alınıp verildi.sıra tayyip beyin başbakanlık yolunun açılmasına geldi.

5)bush'un gözü dönmüştü.babasının başa çıkamadığı saddam'ı bitiren adam olmak istiyordu.bunu da en kolay türkiye üzerinden yapabilirdi.

6)tayyip bey bush'un bu taleplerinin tamamına evet dedi.meclisten yasa çıkmasını beklemeden abd'lileri türkiye'ye davet etti.

7)abd'liler türkiye'ye geldi bazı havaalanlarımızı elden geçirmeye ve g.antep,urfa,mardin,hatay vs.illerimizde arazi kiralamaya başladı.

8)tayyip bey -bush anlaşması meclisin önünden gidiyordu.araziler,havaalanları kiralanmış.paralar ödenmiş abd savaş gemileri iskenderun'daydı

9)tayyip bey meclisten yasayı geçireceğine emindi.başbakan a.gül, tbmm başkanı bülent arınç'tı ak parti içten içe kaynıyordu.

10)ak parti tabanı ve ak partiye destek veren medya bu yasaya direndi.asker sessiz kaldı.gül ve arınç da bundan rahatsızdı.

11)bu yasa meşhur 1 mart tezkeresiydi.tezkere mecliste hükümet abd ile para pazarlığındaydı.98 milyar dolar isteyince abd çıldırdı.

12)abd 98 milyar dolar talebi ile karşılaşınca türkler bizimle at pazarlığı yapıyor"dedi.dış işleri bakanı yakış ve abd'li powell kavga etti

13)abd savaş gemileri 45 gün iskenderun açıklarında bekledi.yasa meclisten geçmedi.tayyip bey şaşkın-pişmandı.yasayı tekrar getirmek istedi

14)abd tayyip beye çok kızdı ve gemilerini çekti ırak'ka güneyden girmeye karar verdi.türkiye'den girse kolay.uzun yolu seçmek zorunda kaldı

15)tayyip bey abd'ye "ben başbakan olmayınca etkim olmuyor" deyince,yeniden konuşuldu.abd araya girdi baykal ikna edildi.

16)abd'nin iknası üzerine tayyip bey ve baykal biraraya geldi.uzlaşıldı.meclise yasa getirildi ve tayyip beyin başbakanlık yolu açıldı.

17)abd-tayyip bey arasında çok sıkı"stratejik ortaklık"kuruldu.büyük orta doğu (bop) planı devreye girdi.bölgedeki görev tayyip beye verildi

18)tayyip bey artık bölgenin lideri ve kendisini küresel güç zaetti.halbuki abd'nin bölgedeki çıkarları "konjoktürel" ve değişkendir.

19)tayyip bey artık abd ile duygusal ilişkiye girmişti.aslında tayyip bey samimi adam birebir dostluğa önem verir.ama, abd'de öyle şey yok.

20)tayyip bey aldığı abd desteği ile bölgede,ab'de estiriyordu.herkes "abd'nin adamı" diye çekiniyordu.abd'de tayyip bey için fırça atıyordu

21)tayyipbey bush dönemi çok fırtınalı geçti.bush bölgeye saldırdıkça türkiye'de anti abd'llik %87'ye çıktı.abd bundan rahatsız oldu..

22)abd tyyip beyi davet etti "türkiye'deki bu anti merikancılık neden oluyor?" tayip bey "benden şüpheniz olmasın.ben dostum"

23)abd peki kim yapıyor?türkiye'de israil ve amerika karşıtlığı çok yükseliyor.hani biz "stratejik müttefik"tik? biz bu durumdan rahatsızız

24)tayyip bey'e bir dosya verdiler "cıa iyi bir türkiye raporu hazırlamıtı"abd için yeni bir durum vardı.muvazzaf ve emekli asker söz konusu

25) abd'nin cıa raporunda muvazzaf ve emekli askerlerin ak parti kızgınlıklarını abd'ye yönelttiği yazılıydı.bunların dernekler kurduğu vs.

26)gerçekten asker abd muhatabı olamamaktan,tayyip beyin muhatap alınmasından rahatsızdı.ama abd 1 mart tezkeresinden dolayı askere kızgındı

27)peki ne yapılmalıydı? askeriyenin içindeki bir takım yapılanmayı tayyip bey biliyordu ama dokunamıyordu.abd'nin bu desteği çok işe yaradı.

28)abd düğmeye bastı.abd g.kurmayın,mit'in tüm gizli bilgilerine hakimdi.çünkü uzun yıllardır iç içeydiler.mit'in maaşlarını bile ödüyordu

29) tayip bey abd'nin de desteği ile askeri saf dışı etti.yani win win.kazan kazan .her iki taraf da memnundu.ama öyle bir hal aldı ki.

30)tayyip bey de ölçünün kaçtığını anladı.çıkıp televizyonda bunu itiraf etti "atayacak generalim kalmadı" ölçü kaçtı.

31)tayyip bey tutuklu genel kurmay başkanı için"genel kurmay başkanına terörist başı diyeni tarih afetmez"gerçekten iş istemediği yere gitti

32)tayyip bey obama ile de çok iyi dostluk kurdu.ne de olsa hüseyin'di.obama tayyip bey'e çok değer verdi.türkiye'ye geldi.tbmm'de konuştu

33)tayyip bey yine duygusal.ne de olsa müslüman aileden geliyor.sempati duyuyordu.kardeş gibi oldular.ama,abd asla duygusal olamaz.

34) tayyip bey obama'yı da kafaya aldığını sandı ya,bölgede önüne gelen liderlere fırça atıyor, git falan demeye başlamıştı.ders veriyordu

35)tayyip bey bir şey unutuyordu, abd stratejik davranıyordu.kimin gitmesine kendi karar veriyordu.tayyip bey libya konusunda direndi.

36)tayyip bey kaddafi'den "insan hakları ödülü"nü ve 250 bin doları yeni almıştı.nasıl kaddafi'ye git diyecekti?zor durumdaydı.

37)tayyip bey önce direndi"nato'nun libya'da ne işi var"dedi.abd tayyip beyi br şekilde ikna etti.libya nato'nun izmir karargahından vuruldu

38)libya'yı izmir'den vurmak yetmedi bir de bingazi üzerinden 300 milyon dolar verdik.kaddafi insanlık dışı bir şekilde sokakta linç edildi.

39)libya'nın petrolü abd,fransa,italya,ispanya tarafından parsellendi.bizim müteahitler de kapı dışarı edildi.elimizdeki işler gitti.

40)abd enerji koridoruna hakim olmak,rusya,iran'ın akdenize çıkışını kapatmak,israil'in güvenliği için kürt otonomi bölge kurmak istiyordu.

That Steal Your Happiness

Paylaşacağım yazı ingilizce olduğu için olay budur demek yerine This is the point diye ağlamak istiyorum sevgili seyirciler. Benim için bildiğin baş ucu eseri olmuş bir makale bu. "10 adımda zayıflayın" minvalindeki dandik, götüm gibi bir yazı değil. Mutluluğunuzu çalan 10 küçük alışkanlık diye bir başlık açılmış ve her başlık adam akıllı detaylandırılmış. Tişikkirlir Sipirmin.

Kıvanç

Ülkemizdeki gelmiş geçmiş en cillopsal kardeşlerimizden birisi olarak görüyorum sevgili biraderim Kıvanç Tatlıtuğ'u. Gelgelelim onun da lolipop gibi çıktığı resimleri olabiliyormuş demek ki. Şu hale bak amk. Sanki o değil de başka bir elaman var orda. Haberin başlığında fotodaki adamın adı geçmediğinden adam Kıvanç mı değil mi anlamadım, yeminle söylüyorum bak.

30 Temmuz 2013 Salı

Topal

Sevgili kardeşim Mehmet,

Galatasaray gibi bir kulübü Avrupa maecerausu için bırakıp, iki yıl boyunca Valencia gibi kafa bir takımda kadronun banko oyuncusu olmuşken, Türkiye'ye dönmen gerçekten işinde tamamen parana baktığını göstermekteydi zaten. Rakibimize gitmişolman da gerçekten çok önemli değildi. Zira Galatasaray formasını da öpüp duran bir kardeşimiz de değildin. Velhasılı kelam, fitbol konusunda yolun açık olsun benim efendi ve bir o kadar da topuyla ilgilenen kardeşim.

Gelgelelim ekşisözlük'te giydiğin ceketle ilgili maytap geçildiğini görüp resmi tıklamamla birlikte duble bir şaşkınlığa beni gark etmiş olan şu soru takılıyor aklıma kardeşim. Bu pantolon nedir, o nasıl bir paçadır, o nasıl bir ayakkabıdır, hiç ama hiç olmamış benim sevgilim kardöşamps. Yapma bunu bir daha rica ediyorum cancağızım.

Seni her zaman takdir eden abin;
Kamil Güğüm

Olmadı Böyle

En iyi biz biliriz, biz iyi biliriz, çok iyi biliriz; mantalitesinin bir tezahürü. Sayın bakanımızı çok karizmatik buluyorum ama bu mektubu yazma işini üstlenmedini yakıştıramadım kendisine.


AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, New York Times gazetesine bir mektup göndererek, Türkiye'de yaşanan son gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

International Herald Tribune gazetesinin 30 Temmuz tarihli baskısına da giren, 'Türkiye'nin Demokratik Yolu' başlıklı mektubunda Bağış, New York Times'ın 'Türkiye AB üyelik sürecini baltalıyor' başlıklı yazısından sadece birkaç gün sonra AB'nin 'Bölgesel Politikalar' başlığını açarak Türkiye ile müzakerelere devam etme kararı aldığını hatırlattı.

"Bu kararı memnuniyetle karşılıyoruz" diyen Bağış, mektubunda şu ifadelere yer verdi:

"Ancak bazı Avrupalı yetkililer tarafından insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü konusunda yapılan eleştiriler, üye ülkeler arasında görüş birliği olmaması nedeniyle müzakereler çerçevesinde tartışılamayacağı için çok da inandırıcı değil. AB'nin Türkiye'nin siyasi reform sürecindeki kaldıraç gücü ve Türkiye'deki güvenilirliği, bazı üye ülkelerin müzakere sürecini giderek siyasileştirmesi sonucunda zayıfladı."

Bağış, Türkiye'nin, vatandaşlarının hakları ve özgürlüklerini genişleterek daha fazla demokratikleşme için gereken adımları attığını belirterek, şunları kaydetti:

"AK Parti'nin son 10 yıllık iktidarı süresinde, milyonlarla kişi orta sınıfa dahil olmuştur. Sosyoekonomik dönüşüm, demokratikleşmeyle birlikte el ele yürümektedir. Değişik sorunları olan kişiler, bu muazzam sosyoekonomik değişimin sonucu olarak haklarını talep etmeye başlamışlardır.

Son zamanlarda yaşanan barışçıl gösterilerin ardında yatan önemli bir neden varsa, o da halkımıza sağladığımız fırsatlar sayesinde Türkiye'de enerjik bir sivil toplumun gelişmesidir. Bunun yanı sıra ister çevre konuları ister bireysel özgürlükler için olsun, inanıyorum ki şiddete başvurmadan demokratik seçimlerle işbaşına gelmiş hükümete karşı protesto gösterisi düzenlemek Türk toplumunun Avrupalı kimliğini ortaya koymaktadır."

Bağış, son 3 seçimde tercihini AK Parti'den yana kullanan her kesimden Türk insanının bulunduğunu, bunun nedeninin farklı geçmişi olan kişilerin kendilerini daha açık ifade etme şansını yakalamalarından kaynaklandığını vurguladı.

Bağış, mektubunu "Biz hükümet olarak, farklı seslerin barış içinde duyulabildiği diğer Avrupa demokrasilerinde olduğu gibi demokratik atmosferin devamını sağlamayı sürdüreceğiz" diye bitirdi.

Çekmeyin

Bir kadın için çok yazık bir durum bu ya. "Makyajsızım, çekmeyin" demek, makyajlı haldeki özgüvenin tamamen fıs olduğunu kabul etmek demek olmuyor mu be Demet ablacım. Enişte her türlü beğenmiş bize ne demek lazım aslında ama, nette görünce kendimce bunun bir anekztott olabileceği kanaatine vardım.

26 Temmuz 2013 Cuma

Şişko Revolutions

Kilo almamak için  öneriler sıralanmış bir web sitesinde. Derhal kopyala yapıştır yaptım burada bulunsun diye fekat gördüm ki bayanlar düşünülerek yazılmış maddelermiş bunlar. Neyse efenim, sonuçta ben şu devasa olmayan göbeğimden kurtulmak istiyor muyum gayet de istiyorum, umarım bu mantaliteyle de kurtulacağım

Kilo almamak için, özellikle akşam yemeğini yedikten sonra uyumayın. Mümkün olduğunca akşam altıdan sonra meyve hariç bir şey yemeyin. Gece atıştırmalarından kurtulun. (Tarafımca uygulanmaktaydı, daha da sert bir şekilde devam ediciim bu konuda.)

Günde 3 öğün süt için. Yapılan araştırmalar, süt içen kadınların, içmeyenlere oranla %70 fazla yağ yakıyor. (İşte daha ikinci maddede, konu kilosundan daha çok muzdarip kitle olan bayanlara geliyor.)

Kremayı kesin! İçinde krema olan her şeyden uzak durun. Kremalı bisküvi, kremalı çorba gibi ürünleri tüketmeyin.
(Okeyto)

Diyet içecekler tahmin ettiğiniz kadar masum değildir. İçinde yapay tatlandırıcı bulunur. Onlar yerine doğal meyvelerin sularını sıkıp içmeyi tercih edin. (Zaten kola vs içmiyordum, okeyto)

Arada bir mayonuzu giyerek ayna karşısına geçin. Bu size daha fazla egzersiz yapmak için ivme kazandırır. (Vee maddeleri hazırlayan kardeşlerim bir kez daha topu taca atıyorlar.)

Kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Uyuduğunuz gece boyunca metabolizmanız yavaşlar. Tekrar eski haline dönmesine yardımcı olan ise kahvaltı etmektir. Kahvaltı yapanlar, yapmayanlara oranla daha fazla kalori yakar. (Okeyto)

Sofrada yemek yeme alışkanlığı edinin. Ayakta veya televizyon karşısında yediğinizde, doyduğunuzu anlamazsınız. (Okeyto)

Yemek yedikten 1-2 saat sonra acıkıyorsanız, atıştırmak için meyve yiyin. Meyve, bir sonraki öğüne kadar tok durmanızı sağlayacaktır. (Zaten yapıyordum, sıklaştıracağım okeyto)

Vücudunuzu iyi tanıyın. Hangi besinlerin metabolizmanızı yavaşlattığını, hangilerinin hızlandırdığını bilin. Yeme sistemini buna göre ayarlamak, sizi gereksiz kilo almaktan kurtaracaktır. (Bunu da uygulamaya alıyorum)

Köpüş


Her ne kadar yetişkin bir midilliden büyük de olsa sahibini aylar sonra görünce deliriyor bu minnacık köpüş. Devasa seviyede olmasa da köpek fobisi olan benim gözlerimi yaşarttı, çok duygusal anlar yaşadım ofis ortamında. Şaka lan şaka, nereye ağlıyorum, ama izlemesi hoş bir video. Sahibi olan kardeşimiz de kısa dönem olarak askere gidip gelmiş zannımca.

25 Temmuz 2013 Perşembe

S3

Metrobüste hep bunlardan görüyorum. bunlardan derken direkt S'ü kastetmiyorum. Ekranı tuz buz olmuş olan Samsung S3'leri kastediyorum.

Dokunmatik olup da telefon yüzeyinin neredeyse tamamı ekrandan ibaret olarak dizayne edilmiş bir sürü telefon var piyasada ama bu oldukça dayanıksız bir alet olmuş. Kullanan arkadaşların dikkat etmesi gerek.

17 Temmuz 2013 Çarşamba

Canım Ülkem

Şişko Reloaded

Yine, yeni ve yeniden kilo vermek üzerine dirayetli bir kampanyaya girmiş bulunuyorum. Aşağıdaki kopi-pest marifetiyle yürüttüğüm maddelerin bazıları işime yaramıyor elbette. Ama burada bulunması gayet verimli de olabilir sanki.

Davranış tedavisinde amaç, ne yediğiniz değil, nasıl yediğinizdir! Yemek yeme şeklini değiştiren bireyler, sadece kilo vermekle kalmaz; tekrar kilo almanın da önüne geçmiş olurlar.

Şişmanlığa sebep olan hatalı davranışların bazıları şunlardır: Çok fazla yemek yemek, az çiğnemek, büyük lokmalar almak, su içmemek veya az içmek, sürekli öğün atlamak, öğün arasında düzenli olarak abur cubur atıştırmak, sıkıntılı ve stresli durumlarda yemeğe yönelmek.

Davet ve ziyafetlerde ikramları reddedememek, akşam yemeğinden sonra yatıncaya kadar yemeğe devam etmek, yemekte çatal ve bıçağı hiç bırakmamak, hızlı yemek yemek, özellikle çalışan kişilerde eve gelince atıştırıp, arkasından yemek yemek.

Yemek davranışını geliştirmek için uygulanması gereken basit ama sağlıklı birkaç öneri: Yenmemesi gereken ya da az tüketilecek besinleri satın almamak, televizyonda yemek programlarından kaçınmak, çünkü çok iştah açıcılar, yenmeye hazır besinlerden uzak durmak.

Aç karnına alış verişe gitmemek, yiyecek alış verişine giderken mutlaka liste yapmak ve listenin dışına çıkmamak, evde abur cubur bulundurmamak.

En önemlisi kilo verme sürecinde sabırlı olmaktır. Kilo çok kısa zamanda alınan, ancak vermesi uzun vakitler gerektiren, sabra dayalı ve güç bir yoldur.

Eğer kilo almak istemiyorsanız, tüm tehlikeli besinleri yemeden önce, onu yakmak ve vücudunuzdan atmak için, ne kadar uğraşmak zorunda kalacağınızı düşünmelisiniz. Bu sizde görünmez bir caydırıcı etki yaratacaktır.

Beyoğlu Esnafı

Bir bir dolanıyor ayaklarına atıp tuttukları konular ama görebilen gözler, anlayabilen idrak yok halkımızın tamamında ne yazık ki. Aşağıda sayılan Beyoğlu esnafının beli bükülürken bir adım atılıp bir önlem almayanlar; yıllardır ebesi skilen esnafı göstericileri sevmiyormuş gibi göstermeye çalışıyor. Umarım işine geleni gören o kör gözler bunları yemez artık.


“Esnaf taraf değil Türkiye’yle bütündür. Herşeyden önce tüm kurum, kuruluş ve şahıslara sesleniyorum. Kimse esnafı genellemeler yaparak tarafmış gibi lanse edemez. Toplumda olduğu gibi esnaf içinde de eylemlerin fiziken ya da fikren destekleyenler olduğu gibi karşı olanlar da vardır. Bu durum gayet normaldir. Şiddete başvurulmadıkça olağandır. Gerçek esnafın silahla, palayla, bıçakla, sopayla işi olamaz. Sorunlarını diyalogla çözer.

Biz dernek olarak bu süreçte hem Taksim Dayanışması’na iki hafta önce bir basın açıklamasıyla sorunlarımızı iletmiş, hem de Cumhurbaşkanlığı’ndan bakanlıklara, bankalardan belediyelere kadar toplam 29 kurum ve makama esnafın ticari ve ekonomik taleplerini ifade eden mektuplar yollamıştık. Bu iadeli taahhütlü mektuplardan yalnızca ve sadece Beyoğlu Belediyesi’ne gönderilen mektubumuz muhattap bulunamadı denilerek geri gönderilmiştir. Evet yıllardır zaten esnaf muhattap bulamamaktadır belediyede. Böyle bir zamanda esnafın zararından söz eden Beyoğlu Belediyesi, esnaf derneğinin evrakını teslim almamaktadır. Talimhane otellerinde yaptığı, davetiyeli sözde esnaf toplantılarına dernek ve üyelerimizi çağırma gereği bile duymamışlardır.

Ayrıca dün buradan esnaf adına söz söyleyenleri Beyoğlu’nda tanıyan bir esnafa bile rastlamadığımızı belirtmek isteriz. Bununla beraber esnafımızın İstanbul Ticaret Odası, Lokantacılar Odası gibi temsilcilerinin nerede olduğunu merak etmekteyiz. Neden Beyoğlu’nu dolaşma ihtiyacı hissetmemektedirler? Şimdi tüm esnaf adına konuşma hakkını kendinde görenlere soruyoruz. ÖTV artışlarında, sigara yasası yapılırken, eğlence vergilerinde, mekan mühürlemelerinde, TAPDK mevzuatlarında, sponsor yasaklarında, inşaat nedeniyle Taksim’e ulaşım imkansızlaştırıldığında, alkol yasası yapılırken sokaklarda, mahkemelerde ve mecliste olmasını bilen beyler ve Beyoğlu esnafı olarak bugün odalara, birliklere, gruplara soruyoruz. Yıllardır neredeydiniz. Ne oldu da esnaf dostu oldunuz? En önemlisi 19 Temmuz’da ikinci yılı dolacak olan masa-sandalye yasağı. Türkiye Cumhuriyeti’nde sadece tek ilçede uygulanan bu yasağa karşı neredeydiniz ve ne dediniz?Kurunun yanında yaşı yakmış olan sayın Topbaş, bizle tek bir görüşmeyi bile kabul etmemiştir. Bu mu sivil toplumla istişare?

Eğlence ve yeme içme sektörü esnafı bitirilirken izleyenler, çıkmış mağduriyetimizden söz edip, bizi taraflaştırıp eylemci ve karşıtları diye bölmenin peşinde olanlardır. Bu tuzağa düşmeyeceğiz. Eylemcilere tepki gösteren esnaf içindeki ideolojik nedenlerle hakaret edenleri, gayri meşruya bulaşmış mekan ve kişileri de biliyoruz. Esnafın mağduriyetine meraklı olanlara tek tek soruyoruz. Tarlabaşı projesi içinde esnaf çıkarı mı vardır? Beyoğlu’nun yok edilen kozmopolit yapısı esnafa mı yaramaktadır? Yarın Galataport yapılınca Tophane’de esnaf kalacak mıdır? Yapılan Demirören AVM’nin yuttuğu esnaflardan bilginiz var mıdır? Yıkılan Emek Sineması ile Serkildoryan’a yapılan AVM esnaf lehine midir? Topçu Kışlası içinde AVM olsaydı esnaf mı yararlanacaktı? Peki Taksim İnşaatı başladığında Gezi Parkı altında zorla çıkartılan onlarca esnafın bugün doğmuş yasal haklarına dair tek kelime ettiniz mi?"

16 Temmuz 2013 Salı

Self Motivation

Yine, yeni ve yeniden kendi kendimi motive etmem gereken günler yaşıyorum sevgili dostlar. Birkaç yıl önce, benzer durumlarda kalıp, buhram yaşadığım aylarım oldu. Mental olarak da bitik olduğumdan hiçbir şey yapamadığım, malafat kokteyli gibi ortalarda dolandığım dönemler. Şimdi kafa olarak iyi durumdayım. Kendi kendimi motive edebiliyorum yine. Bakalım, umarım tekrar düzelir herşey. Bakalım bakalım.