6 Ocak 2012 Cuma

Mal Taksici

Yılbaşının olduğu hafta birkaç gün mesaiye kaldık, on buçukta filan çıktık. Haliyle taksi çağırıyoruz o gibi durumlarda. Normalde 50 lira kazanmak için birden fazla müşteri alması gereken taksi gelip bizi alacak 20 dakikada Osmaniye (Bakırköy) üzerinden Zeytinburnu'na gidecek. 50 lirasını alacak. Çağırdık taksiyi geldi eleman, bilgi işlemdeki arkadaşımla oturduk arka koltuğa. Ama biz mi arabaya bindik araba mı bize bindi anlamadık. İçerisi hayvan gibi sıcak, şoförün ylu görmekte zorlanacağı kadar digara dumanı ve sadece kendi camını bir parmak açmış olan mal şoför abi. Ben bu tip bir dallamasyon harekete tepki olaraktan oturduğum taraftaki camı sonuna kadar açtım. Sanırım götü anında üşüdüğünden şoför abi de hemen dikiz aynasından bana baktı. Utanmadan açtığı diyalogda birazcık da olsa kendisini utandırabildim sanırım:

- Yeğenim camı açmasaydım üşütürsün.
- Ben de astım var abi. (Yok öyle birşey aslında) Duman çekmektense, soğuk bile olsa temiz hava çekmem lazım.
- Ya kusura bakma, eheh, dalmışım da öyle ben.
- İstersen bu dalışın için sana bu haftasonu Zeytinburnu Fakingım Sarayı'nda bir kahvaltı ısmarlayalım.

Allahın beygiri seni.

Resmin alındığı link

Hiç yorum yok: