9 Şubat 2013 Cumartesi

Eğitim

Büyük bir yazılım firmasının Türkiye ofisinde yarım günlük eğitimdeydik geçen pazartesi. Bazı paylaşmak istediğim şeyler var sizlerle dostlarım. Birtakım tipitiplerle tanıştım, tipitip bile olamayacak kadar sığırsal durumdaki bir arkadaş vardı ki, şükür onunla tanışmadım.

İyi niyetli ve temiz bir biraderime benzeyen, yeni aldığı HTC One telefonunu bir türlü elinden bırakamayan bir kardeşim vardı. Cihazın ön kamerasıyla kendi suratının fotoğrafını çektiğini yakalayınca kendisinden ümidi kestim.

Kendini güzel bulan bir ablamız vardı orda. Çok afedersiniz de götü tavandaydı. Nasıl bir özgüven olmuşsa artık ablada ayakları üzerinde değil de götünün lobları üzerinde yürüyebiliyordu. Zayıf ötesi birde, vücut ölçüleri 62-60-60 falandı büyük ihtimalle. Kendisine milyonlarca insanın takip ettiği bu blogdan sesleniyorum. "Tahta gibi bir karısın ablacım, o eşin olan kardeşimi zamanında yakalayıp uyarmayı çok isterdim. bulmuşsun artislik yapma ve gidip kocanla ilgilen. Sana bakan yoktu orada, bakan tek kişi olan zavallı biraderimizi de kapmışsın zaten, derhal bas git, kaldı ki götünü tavana değdirecek bir mevkin de yok balım." İnsanların kendine güvenmesi hoş bir şey ama bu kadar itici görünmemeli bence.

Veee en başta bahsettiğim yağlı saçlı, kırışık takım elbiseli, kösele ayakkabının içine havlu çorap giymiş olan tek kişilik sığır sürüsü. Sabahları saçına şekil vermek için margarin kullanmıyorsan eğer net 2 aydır o saçlara şampuan değmemiş demektir. Çok gördüm güneş gözlüğü tripleriyle holding sahibi edasıyla ortalıkta dolaşan plaza insanlarını. Takım elbisede pantolonun dizlerinin arkasının akordeon olmasından tanırım ben adamı. Senin ceketin arkası akordeon olmuş, kime hava atıyorsun lan atın emaneti.

Daha da laf sokacaktım da neyse boşverelim bu güzide kardeşlerimizi.

Hiç yorum yok: