10 Eylül 2012 Pazartesi

Zencefil

Geçen gün şirketteki bir arkadaşımdan gribal enfeksiyon kapmak üzereydim. Yeryüzünde en çok sevdiğim şahısla telefonda konuşurken -baya uzakta ne yazıkki kendisi- kendisi bana zencefilli limonlu çay içmemi önerdi. Sabah merkez ofiste yasak olmasına rağmen mesai saatinde deparla karşıdaki süpermarkete giderek zencefilli çay aradım. Poşet çaylarda zencefilli çay yoktu. Marketteki her boku bilen kız "Öyle çay yok" dedi. Ben de bayan olduğundan yüzüne diyemediğim için, içimden "Adam gibi konuş sktirtme şimdi tahtanı" diyerek kök zencefil ve sallama ayvalı ıhlamur aldım ve cumartesi günü şirkette ilk zencefilli çayımı yudumladım. Küçük bir parça zencefili ikiye bölerek ıhlamura attım gayet leziz oldu. Aynı büyüklükte bir zencefili sağlam parçalayıp normal bir çay daha içtim ki, o da acı oldu. İki denemede zencefil ayarlama konusunda ufaktan fikir sahibi oldum. Grip de olmadım bu arada domuz gibiyim sevgili dostlar.

Not: Öyle çay da varmış aq, al sana manyak karı, Allahın denyosu, nobrain seni..

Hiç yorum yok: