4 Ekim 2010 Pazartesi

Tramvay

Bugün Fındıklı'daki bir müşteriye gitmek için tek vesayit gidebileceğimden ötürü gayet mantıklı bir şekilde trawmayla yolculuk edeyim dedim. Etmez olaydım. Arka arkaya dört tane tramvaya binemedim. Gelene de istif edilecek şekilde binebildim. Balık konservesi gibiydik ahaliyle. Ortamın sıkışıklığını anlatmaya sıfatlar yetmiyor. Tutunmadan gidebiliyorduk diyeyim siz anlayın.

Kavga, dövüş, fort çabaları. O kadar dövülecek adam varki şu İstanbul'da. Biraz radikal bir adam olsam sopayla dalacağım en az 20 - 30 adam vardı bugün tramvayda.

Sabah kalkmışsın, duşunu almışsın, traş temiz, prezentabilite dorukta, tek bir vasıtayla rahat rahat işine gitme hayalindesin. Sadece 10 adet dakika geçiyor; içinden "Burdan 20-30 adamı rahat silkelemek lazım", "Tabancam olsa yarısını şutlarım bunların" diyecek raddeye geliyorsun. Enteresan ya şu travmay.

Hiç yorum yok: