7 Ekim 2010 Perşembe

Kanser hakkında


Çağımızın hastalığı, sinsi ve bir o kadar da yauşak bir hastalık olan kanserle ilgili geçen -geçen derken dün- bir yazı okudum Habertürk web sitesinde. bu yazı zebellah kadar uzun fakat okunması gereken önerileri var. bu önerilere dikkat edersek kanseri büyük ölçüde önleyebilirmişiz. Bu yazıyı kopi pest yapmak istemedim. Aslında isterdim fekat kendi edebi dilimle size aktarırsam daha iyi olacağı kanaatine vardım. Lütfen artislik yapmadan dinleyiniz.

1 - Normal, sağlıklı bir kiloda olabildiğince ince kalmaya çalışın demişler. İnsanlar 21 yaşından sonra kilo almaya başlar ve bunu veremezlermiş. Zaten bu yaşı 15 yıl geçip de hala kilo almayan bir tek bizim su balesi gurubundan Tunç var. normal kiloda kalmak sadece kanser değil, birçok hastalığa karşı bizi koruyacak bir olaymış. bunu ben yaşayarak öğrendim zira 6-7 kio verince fıtıksal ağrılarım baya azaldı. Sözün özü ayı gibi yemeyin kilonuza dikkat edin lan. Dünyanın proteinini, karbonhidratını boşuna vücüdunuzda tutmayın.

2- Fiziksel aktiviteler kansere karşı koruyucuymuş. İşten veya okuldan eve gittiğinizde öyle mal gibi televizyon karşısına ya da internet başına oturmayın diyor. Koltukların kıçınızın şeklini almasındansa kıçınızı kaldırıp iki tur atın semtinizde.

3- Fast food’u nadir olarak tüketin demiş ama bu konuda bence kendinize sayı belirleyin. Örneğin ben haftada maksimum 2 tane kutu asitli içecek içiyorum, ik haftada bir Cük Damılts veya Zurger Kink hakkım var filan. Bu yiyecekler işlemden geçtiğinden fena kalori içeriyorlarmış. Bunları çok yemeyin, "ama abi çok lezzetli" filan diyenin kalbini kırarım bak.

4- Bol bol bitkisel gıdalar yiyin kısmına katıldığım dördüncü maddenin kalanı biraz coşarak gitmiş. Demişler ki "Nişastalı (makarna, patates, mısır, bezelye, bal kabağı, pirinç, ekmek, kuru fasülye, nohut) olmayan sebze ve meyve tüketiminiz günde en az 600 gram olmalı. Günde en az 5 porsiyon (en az 400 gram) nişastalı olmayan sebze ve meyve yiyin. - Her yemekte işlenmemiş tahıl ve baklagil tüketmeye çalışın." Biraz bokunu çıkarmışlar sanki, Günde en az 800 gram havyar yiyin.

5- Kırmızı et tüketimini azaltın ve işlenmiş etlerden kaçının, kırmızı eti haftada 300 gramdan fazla tüketmeyin. Bu kurala ülkemiz şartlarında uymak çok zor değil zaten değil mi dostlar. Et besinsel açıdan çok güçlü bir yiyecekmiş, protein, çinko demir, B12 vitamini içerir. Gelgelelim vejeteryanlarda birçok kanser türünün daha az göründüğü gibi bir gerçek varmış efenim. iki ucu boklu değnek yani, ortasından tutun.

6- Alkole sınır koyun. Ağzınızla için şu mereti. Bazı kanserleri tetikliyormuş ama ölçülü alkol tüketimi koroner kalp hastalıkları riskini önemli ölçüde azaltıyormuş. alın size bir başka değnek daha. Hiç tüketmeyen yeşilaycılar için sorun yok tabi de, diğer tayfanın dikkatli gitmesi gerekiyor.

7 - Tuzu azaltın ve peynir örnekleri gibi küflü yiyeceklerden kaçının. Kesin değil ama hazırlama ve koruma yöntemlerinde tuz kullanılan yiyecekler mide kanserine neden olabiliyormuş. Bir de sıcak havalarda uzun süre naylon torbada kalmış kuruyemişlerde aflatoksin ürüyor. İhtiyacınızdan fazla tahıl ve kuruyemiş almayın.

8- Bu garip ama önemli bir madde: Tüm besin ihtiyacını sadece yediklerinizden, içtiklerinizden sağlamaya çalışın. Azıcık hasta olduğunuzda vitaminlere vs.lere atlamayın. Ya da genel olarak yardımcı olan diğer hapsali, ilaçsal şeylerden kaçının demişler. 2010 yılında asprin bile içmemiş bir adam olarak gayet memnunum bu huyumdan. Nezle, grip gibi hastalıklardan da ilaçsız çıkmaya çalışıyorum ben. Çoğu zaman çıkıyorum. Belki de 3 günde kurtulacakken 5 günde kurtuluyorum ama çok şükür bu sayede zebellah gibi bir adam oldum çıktım.

Bu sene yengemi kanserden kaybettik ve o kadar çok kanser tanıdığımdan kansere dair şeyler duydum ki burda bulunsun istedim internette görünce. Aman dikkat edin siz de. Durumunuz iyiyse yılda iki çekap yaptırın filan ne bileyim uyumayın oğlum.

Hiç yorum yok: