8 Ekim 2010 Cuma

Doğum günü


Tamamen geyik bir yazıyla daha karşınızdayız arkadaşlar. Bunu niye buraya koyuyorum. Feysbukta filan siyah yazıların olduğu hali var. Ama bence esas hali aşağıdaki gibi olmalı.

Evin telefonu sabaha karşı üç buçukta çaldı. Uyku sersemi adam telefonu açtı. Telefondaki ses annesine aitti. Çok telaşlandı, korktu başlarına bir şey mi gelmişti? Kalbi her evladın başına gelebileceği gibi pır pır atmaya başlamıştı.

Annesi 'Nasılsın oğlum iyi misin?' diye sordu.

Oğlu şaşkın bir ifadeyle telaşında etkisiyle tabi, çocukcağız annesini düşünüyor 'İyiyim anne hayırdır bir şey mi oldu siz iyi misiniz?' dedi.

'Biz iyiyiz bir şeyimiz yok sadece sesini duymak istedim' dedi anne.

Oğlu da az önceki telaşlanan hallerinin tamamen hikaye olduğunu gösterecek şekilde 'Anne bunun için mi aradın saat sabahın üç buçuğu yarında konuşabilirdik' dedi.

Annesi de "ne oldu benim angut oğlum" demektense 'Rahatsız mı ettim oğlum?' dedi.

Oğlu da öküzlüğünden zerre taviz vermeyerek telefondaki kadının çocuğu olmadığını ispatlamaya çalışırcasına 'Evet anne, biraz öyle oldu' dedi.

Anne de böyle denyo bir çocuğa davranması gerektiği gibi davrandı ve '30 sene önce sen de beni bu saatte rahatsız etmiştin, doğum günün kutlu olsun' diyerek telefonu kapattı.

Teyze biraz çakmış evet, ama böyle bir sığırı ne yapsın, mezbahaya mı satsın, sıfırdan anaokuluna mı yazdırsın. Napsın abi ya değil mi?

Hiç yorum yok: