1 Ekim 2010 Cuma

Halısaha Maçlarım - 2 (19 Eylül)

Ayın ikinci maçını bizim Türk Su Balesi Koruma ve Yaşatma Derneği'nden dangozlarla yaptım. Beş yüz maç aradan sonra gol attım. Bahsi geçen maçı Beşiktaş Muratpaşa tesislerinde oynadık ve uzun bir aradan sonra iyi oynadığım bir maç oldu. Güçlü bir kadroyla başladığımız maçta ilk dakikalarda öne geçtik ve üstünlüğümüzü maç sonuna kadar koruduk 7-2 yendik rakip kardişlerimizi. (Onlar 7-2 yenseydi, yendi bizi ipnetorlar olacaktı ama neyse.)

Bu maçta iki adet gol atıp iki adet de asist yaptım. Bu benim için gayet iyi bir istatistik zira önceki maçlarda fıtıkıma rağmen iyi koşup yer yer iyi paslar atabilmeme rağmen çok içime sindiremiyordum yaptıklarımı. Gelgelelim bu maç milat gibi birşey oldu. 3 Ekim'de aynı ekiple bir maç daha yapacağız ve büyük ihtimalle bu maçta bacağımı elime alıp höt gibi oynayacağım.

İkinci golüm

Neyse efendim, bu maçta bir kişiyi geçtikten sonra topu kaybetmek üzereyken can havliyle ayağımın burnuyla yaptığım yavaş sayılabilecek vuruşu sevgili kardeşim Gökhan içeri aldı. Bu takımın ikinci golüydü ki harbiden yanılmıyorsam son 6-7 halısaha maçımda attığım ilk goldü. Dolayısıyla bana bir güven geldi ve daha çok top kullanmaya filan çalıştım. Bencillik fazla yapmadım zira takımda 3 tane süperstar modunda oynayıp çok pas vermeyen kamil vardı. Neyse ki bu bireysel oyun çok yüksek dozda değildi; arkadaşlara iki bağırıp küfredince pas veriyorlardı.

İkinci golüm ise büyük ihtimalle önümüzdeki 3-4 yıl atamayacağım türdendi. Ben bize göre sol kanat çizgisindeydim ve önümde ileriye koşan Murat vardı. Beni kollayan arkadaş pas atacağımı düşündüğünden Murat'ın tarafını kollamaktaydı. Ben de topu sağıma çekip bir iki adımdan sonra sağ ayakla (zaten solumu sadece koşmak için kullanıyorum) şutu gönderdim. Sonradan konuştuğumuz üzere kaledeki Cengiz kardeşimin auta çıkacak diye bıraktığı top doksandan gol oluvermişti.

Maçtaki arkadaşları tehdit ve gözdağı ile korkutarak ikinci golümün günler boyunca muhabbetten kusası gelen kız arkadaşlara bile anlatılmasını sağladım. Ama birkaç ortamda da artık imana gelip önümüzdeki birkaç yıl bir daha böyle bir gol atamayacağımı kabul ettim. Hayırlısı artık.

Sözün özü çalım atabildiğim, top kesebildiğim, iyi paslar atabildiğim ve gol de atabildiğim bir maç oldu. Helal olsun bana.

Hiç yorum yok: