21 Kasım 2012 Çarşamba

Muhteşem Binyıl

Az önce herkeslerin peşinden koşturduğu Muhteşem Yüzyıl dizimizin özetine kulak misafiri oldum. İbrahim Hürrem'e diyor ki "Siz üstünüze vazife olmayan şeylere bulaşmayın." Sonra başka bir sahnede de kendisini affeden sevgili eşi Hatice Sultan hanımefendi hazretleriyle konuşurken elini masaya sertçe vurup olanca sesiyle  "Nerde benim kızım" gibilerinden bağırıyor. Ulan çükünü kesip sana yedirip kafanı keseceklerdi senin, ne ara affedildin de bu kadar palazlanıyorsun bir de. Ohannesburg.

Başka bir sahnede bir sultan bir hatunu çağırıyor; "Bana bak Sinsi Hatun, bundan sonra sen bana bilgi vereceksin, Hürrem'in bütün adımlarını bana söyliiiiciksin" Beş bin bölüm olmuş, Hürrem'in biri benim boyumda yarım düzine çocuğu var, harem bişeyi olmuş, sen hala adımlarını bilme derdinde millet.

Öbürü ölecekti hop hareme geri geliyor anasını satiim, neymiş "Gözümün önünde ol." Oldu anasını soteyim.

Senaryosunun iyice suyunun çıkmış bir dizi haline geldiğini tespit etmiş bulunuyorum.

Hiç yorum yok: